Medikal Onkoloji servisine meme kanseri tanısı ve genel durum bozukluğu nedeniyle yatırılan hastanın yakınları, doktorun şevk kırıcı cümleler kullandığını ve evde bakım hizmetlerinden yararlanamadıklarını gerekçe göstererek doktor hakkında şikayetçi oldu.
“Hasta yakınlarına yaşam beklentisinin kısa olunduğu, destek tedavisinin verileceği yönünde bilgilendirme yapıldı”
Savunmasında, 6 yıldır takibi yapılan ve 6 aydır yatağa bağımlı olarak herhangi bir onkolojik tedavi almayan hastanın yatış sırasında şuurunun konfüze olup bu durumu izah edecek bir metabolik bozukluk olmadığını belirten Dikilitaş, hastanın içinde bulunduğu klinik tablonun halihazırda mevcut olan beyin metastazına bağlı olduğu değerlendirmesini yaptıklarını belirtti. Ayrıca uygun görüntüleme sonrası daha önce bu nedenle kranial radyoterapi almış olan hasta için Radyasyon Onkolojisi bölümünce konsülte edilmiş, ikinci seri tedavi planlanmadığını ve hasta yakınlarına yaşam beklentisinin kısa olunduğu, destek tedavisinin verileceği yönünde bilgilendirme yapan Dr. Mustafa Dikilitaş, hasta yakınları tarafından “açıkça öleceğini ima etti” şeklinde şikayet edildi.
Hasta yakınlarının şikayetlerinde parenteral beslenme için düzenlenen raporun bölümde görevli öğretim
üyesi tarafından mesai saatinin bitimine dakikalar kala onaylandığını ve bu nedenle teminde gecikme yaşadıklarını belirten Dikilitaş, açıklamasına şu ifadeler ile devam etti: “Doğrudur, ancak ne talihsizliktir ki mesai arkadaşımın elektronik imzasının süresi o gün dolmuş ve yenisi tam olarak saat 16.29.32 de aktive edilmiştir. Bu konuda inanılmaz hassas olan sistemin bu hassasiyetin bir kısmını da terminal kanser hastalarının bakımının düzenlenmesi konusunda göstermesi halinde sorunun ne ölçüde çözüleceği ayrı bir tartışma konusudur”
“Her zamanki gibi yakınları faturayı ‘olağan şüpheliler’ olan bizlere kesmiştir”
“Sonuçta, yaşanan yukarıda özetlediğim gerçeklerin bir sonucudur. Hasta, destek tedavisi ve evde bakımdan yararlanabilmesi için gerekli raporlar düzenlendikten sonra yakınlarının da belirttiği gibi ambulansla evine nakledilmiştir. Sonrasında ise evde bakım hizmetinden bihakkın yararlanamadığı için her zamanki gibi yakınları faturayı” olağan şüpheliler” olan bizlere kesmiştir. Kamuda sağlık hizmetleri biz hekimlerin özverili gayretleri sayesinde verilmektedir. Ancak bu sürdürülebilir bir durum değildir. Yorgun ama yılmayan tüm meslektaşlarım adına saygılarımla bilgilerinize sunarım.”