Son dönemde konuşulan “daha iyi bebek” skandalı, genetik analizle embriyo seçimi yapılabileceğini gösteriyor. Sağlık risklerini azaltma amacıyla teklif edilen bu yöntem, embriyoların yalnızca genetik hastalıklara sahip olmayanların seçilmesiyle kalmayıp; fiziksel ve bilişsel özelliklerin de önceden beyne göre seçilebileceği yönünde umutlar yaratıyor. Ancak bu ilerleme, “tasarım bebek” tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda.
Etik, Hukuk ve Toplum Tartışmaları
Şu aşamada Türkiye’de yalnızca miraslanabilir ciddi genetik hastalıkları önlemek amacıyla yapılan preimplantasyon genetik tanı (PGT) ilgili sağlık mevzuatı çerçevesinde yapılıyor. Ancak, “daha iyi bebek” iddiaları, etik sınırların net olmadığı, yol açabileceği toplumsal eşitsizlik ve seçme ayrımcılığı gibi sorunları gündeme getiriyor. Uluslararası platformlar, güçlü bir düzenleme ve etik çerçevenin bu teknolojiyi saptırmadan yönlendirilmesi gerektiğini uyarıyor.
Bu gelişme, tıbbi ilerleme ile insan değerleri arasındaki hassas dengeleri yeniden sorgulattı. Bir yanda ciddi hastalık riski taşıyan embriyoların eliminasyonu öne çıkarken, diğer yanda ebeveynden istenen fiziksel ve zihinsel kriterlere göre bebek seçimi fikri, insan hakları ve ebeveynlik anlayışını tartışmaya açıyor.