Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan bir 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda görev yapan bir sağlık çalışanının, mesai arkadaşı tarafından darp edildiği iddiası kamuoyuna yansıdı. Yaşandığı öne sürülen olayın ardından kurum içi şiddet, mobbing ve sendikal baskı iddiaları yeniden gündeme gelirken, sürecin idari ve sendikal ilişkiler yoluyla örtbas edilmeye çalışıldığı ileri sürüldü.
Edinilen bilgilere göre olay, 29 Ekim tarihinde Çayırova’daki Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda meydana geldi. Geçici görevlendirme ile istasyonda görev yapan sağlık personeli E.A., istasyonda görevli ambulans sürücüsü T.Ç. ve sağlık personeli H.K. ile birlikte, Gebze ilçesi Mevlana Mahallesi’nde çöken 7 katlı Arslan Apartmanı ihbarı üzerine olay yerine sevk edildi.
Olay Yerinde Yaşanan Gerginlik
İddiaya göre bina çökmesi ihbarı sonrası görev esnasında ekip içinde gerginlik yaşandı. İl Ambulans Servisi Başhekimi O.K.’nin olay yerinde sürücü T.Ç.’ye sağlık personeli E.A.’nın performansına ilişkin görüş sorduğu, T.Ç.ise “Hocam çalışıyor ama bize uyum sağlayamıyor, biz ısınamadık, sevemedik” şeklinde yanıt verdi.
Hakaret İddiası
Görev tamamlandıktan sonra, sürücü T.Ç. ve sağlık personeli H.K.’nın E.A.’yı olay yerinde bırakarak ambulansla yaklaşık 800 metre uzaklaştıkları iddia edildi. Bunun üzerine H.K.’nın “E. araca binmedi” dediği, şoför T.Ç.’nin ise “Nasıl binmez. Bu kadar yol geldik, nerede bu gerizekalı?” diyerek geri döndüğü ve E.A.’yı alarak istasyona hareket ettiği öğrenildi.
“Küfür ve Fiziksel Şiddet” İddiası
İddialara göre ambulansla istasyona dönüş sırasında sürücü T.Ç.’nin E.A.’ya yönelik tahrik edici ve hakaret içeren sözler sarf ettiği, istasyona varıldığında ise E.A.’nın odasına geçtiği, T.Ç.’nin de peşinden giderek sözlü saldırının ardından fiziksel şiddet uyguladığı öne sürüldü. Olayın, sağlık personeli H.K. tarafından sonlandırıldığı, E.A.’nın saldırıdan kaçarak istasyon garajından 112 Komuta Merkezi’ni aradığı ve darp raporu alacağını bildirdiği ifade edildi.
Hastaneye başvuran E.A.’nın gözüne aldığı darbe nedeniyle görme bulanıklığı ve görme kaybı şüphesiyle rapor aldığı, ardından karakola giderek şikâyetçi olduğu öğrenildi.
Tanığa Tehdit İddiası
Olayın ardından sürücü T.Ç.’nin, istasyondaki güvenlik kameralarının olayın yaşandığı alanı görmediğini fark ederek darp iddialarını reddettiği, olayın tek tanığı olan H.K.’yı ise “Konuşursan seni burada barındırmam, seni de işin içine katarım” şeklinde tehdit ettiği iddia edildi.
İdari Süreçte Sendikal Müdahale Mi Var?
Olayın idari boyuta taşınmasının ardından İl Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Dr. M.A.’nın sürücü T.Ç. ile telefon görüşmesi yaptığı, soruşturma başlatılacağını ve darp bulgularının ciddi olduğunu ifade ettiği öne sürüldü. T.Ç.’nin ise iddiaları reddederek, “Ben yapmadım, kendisi kendi kendine zarar vermiş olabilir” şeklinde savunmada bulunduğu iddia edildi.
Bu sürecin ardından T.Ç.’nin, sendika yöneticisi E.Y. ile iletişime geçtiği; E.Y.’nin telefonda, “Merak etme kardeşim, ben M.’yi ararım. M.’yi başhekim yardımcısı biz yaptık, yakında da başhekim yapacağız, bizim sözümüzden çıkmaz” dediği iddia edildi. E.Y.’nin daha sonra başhekim yardımcısı M.A. ile iletişime geçerek, “T.Ç. bizim kardeşimiz, yeri değiştirilmesin, bu iş onun lehine kapansın” talimatı verdiği ileri sürüldü.
İddialara göre idare ve sendika arasındaki görüşmelerin ardından, darp mağduru sağlık personeli E.A. önce Gebze’de başka bir Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na görevlendirildi, ardından 112 görevinden tamamen alınarak eski görev yerine gönderildi.
Soruşturma sürecinde ise sürücü T.Ç.’nin ifadesinde darp iddialarını reddettiği, olayın tanığı H.K.’nın ifade sırasında yalnız bırakılmadığı, T.Ç.’nin ifade esnasında H.K.’nın yanında bulunduğu ve bu nedenle tanığın baskı altında kalarak “olayı görmediği” yönünde beyanda bulunduğu öne sürüldü.
Yaşanan olayla ilgili adli ve idari sürecin devam ettiği, iddiaların ise yetkili merciler tarafından incelendiği bildirildi.
Kaynak: kocaeliduysun.net
