Modern Yaşam Melatonin Üretimini Bozuyor

Melatonin; uyku düzenini sağlayıp uyku derinliği ve kalitesini artırdığından, uykusuzluk şikayetinin giderilmesine yardımcı olur. Günümüzde modern yaşam tarzıyla uzun süre ofis ortamında mavi ışığa maruz kalınmasının melatonin metabolizmasını bozduğu ortaya çıktı.

Türk Toraks Derneği 2. Başkan Yardımcısı ve Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, sağlığın korunması için düzenli ve kaliteli uykunun büyük önem taşıdığını belirtti.

Zihni ve bedeni dinlendiren, gün içinde beyinde ve vücutta biriken atıkların temizlendiği bir süreç olarak tanımlanan uykunun, kişiyi yenileyen, iyileştiren ve bedeni sabaha hazırlayan süreç olduğunu dile getiren Prof. Çuhadaroğlu, kaliteli bir uyku alınamadığında kişinin sabah daha yorgun uyandığını ve gün içinde verimli olamadığını, sosyal ilişki kurmada zorlandığını ve bunun sonucunda da dikkatini toplayamadığını aktardı.

Çuhadaroğlu, vücudun ve beynin dinlenebilmesi, hücrelerin kendini yenileyebilmesi için özellikle tıpta “rem” olarak adlandırılan derin uyku halinin büyük önem taşıdığını ifade ederek; “Kaliteli bir uyku için, genellikle gece 23.00-24.00 gibi yatağa gitmek, erişkinler için gün içinde 6-7 saat uyku öneriyoruz. Bunun bölünmemesi gerekiyor.” diye konuştu.

“Uykunun vazgeçilmezi ‘rem’ dir”

Prof. Dr. Çağlar  Çuhadaroğlu, uykuyu “rem” ve “no-rem” olarak ikiye ayırdıklarını söyleyerek şu açıklamayı kaydetti; “Bir kişinin bu iki uyku halini de belli bir oranda yaşaması gerekiyor. Kişinin uykusunun dörtte birini rem aşamasında geçirmesi en iyisidir. Rem uykusu, sabaha karşı olan, ağırlıklı rüyaların görüldüğü zamandır. Rem uykusu, gündüz öğrenilenlerin kişinin kendisine mal ettiği yani beyinde tutulan, arşivlenen bir dönemdir. Örneğin, sabah olan sınava uyumadan gitmek önerilmez. Çünkü, bilgi arşivlenmiyor. Az uyumak da önerilmiyor, çünkü esas bilgiyi beyne yerleştirecek süreçten feragat edilmiş olunuyor. İlk 3-4 saat, daha kasları dinlendiren bölümdür. O nedenle, uykunun vazgeçilmezi ‘rem’ dir.”

Uyku bozukluklarının da derin uykuya geçiş için bir sorun teşkil ettiğini, bunların mutlaka belirlenerek tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Çuhadaroğlu, “Uyku apnesi, horlama, istemsiz bacak hareketleri, huzursuz bacak sendromu olan kişilerde derin yani rem uykusuna girilmesi zorlaşır.” bilgisini aktardı.

“Uyku problemi yaşayan kişi sayısı artıyor

Prof. Dr. Çuhadaroğlu, uyku sorunu olan kişilerin çeşitli takviye ürünler kullanabildiğini fakat bunların mutlaka hekim kontrolünde belirli bir tanı konulduktan sonra kullanılmasının uygun olduğunun altını çizdi.

Bu takviyelerden birinin, etken maddesi “melatonin” olan ve kişinin uykuya geçişini kolaylaştıran bir hormon olduğunu sözlerine ekleyen Çuhadaroğlu, şu ifadeleri kullandı; “Bu takviye ürünlerin, harcıalem kullanılması doğru değildir, kesinlikle yanlıştır. Ancak artan şehir yaşamı, yoğun stres ve uyaranların sayısı arttığından uyku problemi yaşayan kişi sayısı maalesef artıyor. Bu dış etkenlere maruziyete bağlı, vücudun melatonin üretiminde sorunlar olmaya başladı. Çünkü, gündüz gün ışığı alındığında beyinde melatonin devreye girerken, uzun süre plaza ya da ofis ortamında çalışıldığında yüksek binalar arasında kalındığı için gün ışığını görememek, bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi cihazlardan yayılan mavi ışığa muhatap olunması, melatonin metabolizmasını bozuyor. O yüzden, modern yaşam melatonin üretimini ve kullanımını bozuyor diyebiliriz.”

Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, gereklilik durumunda dışarıdan melatonin takviyesinin kullanılması gerektiğine değinerek; “Bu mutlaka hekim kontrolünde ve önerisinde kullanılmalı. Özellikle ABD’de 20 miligrama kadar artan oranlarda kapsüller mevcut. Bu kadar yüksek dozlar kullanılmamalı.” uyarısında bulundu.

Uyku bozuklukları içinde en sık horlama, uyku apnesi, uykusuz bacak sendromu ile karşılaşıldığına dikkati çeken Çuhadaroğlu, uykusuzluğun trafik ve iş kazalarına da yol açtığını kaydetti. (Kaynak: AA – Yeşim Sert Karaaslan)

Exit mobile version