Durali Baki Sağlıkta Gündeme Dair Önemli Açıklamlarda Bulundu

Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Durali Baki, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Sağlık çalışanları Covid süreci içerisinde ciddi anlamda zor koşullar içerisinde görev yaptı. Çoluğunu çocuğunu evde bıraktı, bazen hor görüldü, apartmanlarda kiralık daireler verilmedi, çocuklarını bakıcılara bıraktı, annesinin babasının yanına gidemedi, çocuklarıyla apartman boşluklarında hasret giderdi, annesinden babasından kaçan herkesin annesine babasına şifa dağıttı.

 

Benim param az, benim çalışma koşulum iyi değil demeden başkasının canı için kendi canlarına feda ederek gerçek manada Covid süreci sağlık çalışanlarını silindir gibi ezdi geçti. Biz sıradan bir meslek grubu değiliz, biz insanla uğraşıyoruz, biz canla uğraşıyoruz, biz oto tamircisi değiliz, bizde pardon yok! affedersiniz yok! bizde hatayı telafi etmek mümkün değil!  Arkadaşlarımız, insanın hayatıyla canı ile ödenen bir meslek grubunu ifa etmeye çalışıyor.

 

“Yurtdışına çıkan sağlık çalışanlarının sayısı kamuoyunda yansıtıldığı gibi değil”

Türkiye’de umudunu bulamayan insanların kendi geleceğini garanti altına almak için başka evrelere savruldu arkadaşlarımız ama kamuoyunda yansıdığı gibi yurtdışına çıkan sağlık çalışanlarının bu kadar büyük sayılar olmadığını da ifade etmek istiyorum. Çünkü bizim yaptığımız meslek paralı yapılabilecek bir meslek değil biz canımızla ödüyoruz. Covid süreci içerisinde 33 tane şehit verdik. Hiçbir zamanda kendi canımız ne olacak diye kaygı duymadık.

 

“Sağlık çalışanlarının maaşları ile gündeme gelmesini istemiyoruz”

Arkadaşlarımız ekonomik olarak zor koşullarda görev yapıyorlar sağlık çalışanlarının maaşları ile gündeme gelmesini istemiyoruz. Nasıl diğer kamu çalışanları maaş ile gündeme gelmiyorsa biz de maaşımızla gündeme gelmek istemiyoruz. Biz fazla bir şey istemiyoruz bizim hekim arkadaşlarımız da hakim kadar para almak istiyor bizim hemşire arkadaşlarımız da diğer meslek grupları kadar ücret almak istiyor. Biz sadaka falan da istemiyoruz bu süre içerisinde bazıları da çıktı savaş var, sağlık çalışanları para derdine düştü falan dediler.. Sağlık çalışanları para derdinde falan değil, sağlık çalışanları başkasının canını kurtarmanın derdinde. Eğer para derdinde olsaydı, can korkusu olsaydı, istifa eder giderdi rapor alırdı.

 

“Diğer kamu çalışanları gibi ayın 15’inde bankamatiğe gittiğimizde ne kadar maaş alacağımızı bilmek istiyoruz”

Bizde öyle bir ücret skalası var ki.. beş kalem ücret skalası var. Döner sermayesi var, ek ödemesi var, sabit ödemesi var, nöbet ücreti var, yemek paraları var, bu durumun arap saçına dönmesini istemiyoruz. Diğer kamu çalışanları gibi ayın 15’inde bankamatiğe gittiğimizde ne kadar maaş alacağımızı bilmek istiyoruz. Ay sonu geldiğinde nöbet ücreti yatacak mı yatmayacak mı fazla mesai yatacak mı kaygısıyla meslek grubumuzun bunu düşünmemesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz.

 

“Kamuda çok yanlış bir algı var”

Kamuda öyle bir algı var ki bir hekim sanki 70 bin TL,  80 bin TL para alıyor, bir hemşire arkadaşımız 20 bin TL para alıyor halen hastaya bakmıyor algısı uyandırıyor aslında bunun gündeme gelmemesi gerektiğini ifade ediyorum. Ben şu anda güvenlik gücünün ne kadar para aldığını bilmiyorum. Peki biz bunun için neden her gün gündeme geliyoruz?

Hekim sağlık sisteminde lokomotiftir hekimi ile hemşiresi ile laboratuvar teknisyeni ile hizmetli ile güvenliği ile bir ekip işidir sağlık hizmeti. Sadece hekimlerin sıkıntıları değil, baktığın zaman hemşire arkadaşlarımız asgari ücretin artması ile birlikte yeni verilen zamlar öncesi 4200 -4300 lira maaşla çalışıyordu.

 

“Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz”

Biz parayla gündeme gelmek istemiyoruz alın terinin karşılığını verilmesini istiyoruz. Bu Covid illetini Milletimizin başına musallat eden sağlık çalışanları değildi. Bu yükü sadece sağlık çalışanları çalışanlarının omzuna yüklerseniz ezilir bu arkadaşlarımız.  Bu arkadaşlarımızın da çoluğu çocuğu var, kreşler kapatıldı nereye bırakacaklar çocuklarını?  Herkes sağlık çalışanlarından kaçtı, apartmanlarda arka kapıları, arka merdivenleri, arka asansörler gösterildi otobüslerde herkes bizden vebalı gibi kaçtı.

 

“Hakime şiddet uygulanmıyorsa sağlık çalışanlarına da uygulanmamalı”

Biz canımıza dişimizi takarak vatandaşlarımızın hastalığına şifa dağıtmak için çaba sarf ettik. Şiddet görüyoruz ve bunu çözmek o kadar zor değil, nasıl bir hakimin karşısına takım elbisesini giyip kravatını takıp çıkıyorsa hâkimin vereceği hüküm tartışılmıyorsa onun neticesini hakime şiddet uygulanmıyorsa arkadaşlarımıza da uygulanmamalı.

 

“Hükümetin sağlık iş koluna ciddi anlamda atama yapması gerekiyor”

Avrupa normlarının çok altındayız gerçekten baktığınız zaman Avrupa’da ki hemşirelerin %200 daha fazla iş yapıyor bizim arkadaşlarımız. Şu anda son dönemlerde istihdam biraz arttırıldı ama bunu biz yeterli görmüyoruz bir an önce hükümetin sağlık iş koluna ciddi anlamda atama yapması gerektiğini ifade ediyoruz.

Şu anda 60.000’e yakın hekim eksiğimiz var. 130.000’e yakın hemşire açığımız var. Bizim meslek grubumuza hakkınız ödenmez diyorlar gerçekten de ödemiyorlar.

 

“Emeklilerin de garanti altına alınması için bir düzenleme acilen yerine getirilmelidir”

Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mart Tıp Bayramında bir müjde verdi bu müjdeyi gerçekten önemsiyoruz değerli buluyoruz bunun içerisinde sabit ödemelerin genel bütçeye aktarılması var, genel bütçeye aktarıldıktan sonra sabit tek ödemelerin emekliye yansıtılması var. Burada gözden kaçırılmaması gereken bir husus var; sabit ödemenin emekliye yansıtılmasında eğer bundan %14 vergi kesilecekse bunun emekliye yansıtılmasının hiçbir anlamı yok.

Arkadaşlarımız emekli olduğu zaman gerçekten aldıkları maaş devede kuş gibi hiçbir anlam ifade etmiyor. Arkadaşlarımız emekli olduktan sonra özel sektör köşelerinde sürünüyor emeklilerin de garanti altına alınması için bir düzenleme acilen yerine getirilmelidir.

 

“Maganda hastaneye geliyor şiddeti uyguluyor burada sadece bizi değil vatandaşları da mağdur ediyor”

Malpraktis ve şiddet ile ilgili son dönemde bir değişikliğe gidiliyor. Bundan önce de Sağlık-Sen’in girişimleriyle bir düzenleme gerçekleştirildi, ancak kapsamına takılıyordu. Bu dönem içerisinde katalog suçları kapsamına dahil edildi. İnşallah bundan sonra da hakim ve savcılarımız gerçek manasında uygularsa suçu işleyenin, şiddeti uygulayanın yanına kar kalmayacaktır. Çünkü maganda hastaneye geliyor şiddeti uyguluyor burada sadece bizi değil vatandaşları da mağdur ediyor çünkü oradaki meslek grubu arkadaşlarımız karakola gidiyor davaları açılıyor.

Burada dikkat edilmesi gereken CİMER şikayetleri. Bununda sağlık çalışanlarının kapsamı dışına alınması gerektiğini düşünüyorum. 30 hastaya gece nöbette bir tane hemşire arkadaşımız bakıyor. Hangi hastaya nasıl hizmet edeceğini şaşırıyor herkes kendinin öncelikli hizmet almasını istiyor. Yetişemediği takdirde de şikayet ediliyor. O arkadaşımız şikayet edildikten sonra da mahkeme köşelerinde ifade vermek için gecesini gündüzüne katıyor.

 

“Külfette ortaksak, nimette de ortak olmalıyız”

Hekim sendikaları adı altında sendikalar kuruldu. Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımızın açıklamış olduğu emekli hekimlere 2500 TL uzmanlara 5000 TL pratisyenlere 2500 TL gibi bir artış gündeme gelmişti. Biz bunun tüm sağlık çalışanlarını kapsaması gerektiğini ifade etmiştik. Bununla ilgili bir dizi eylemler gerçekleştirildik. Bizi yadırgayanlar oldu. Biz bir sivil toplum örgütüyüz. Bizim üyelerimizin ve Çalışanlarımızın %99’u haktan yararlanıpta  bir kişi yararlanmasa biz meslek grubumuzun gereği doğrultusunda ona ses çıkartırız.

Biz istiyoruz ki bir düzenleme yapılacaksa herkesi ve her kesimi kapsamalı. Hekimi ile hemşiresi ile tüm çalışanlarımız da herkesi ilgilendirmeli. Biz yapılacaksa eğer külfette ortaksak nimette de ortak olmamız gerektiğini düşünüyorum.

 

“3600 ek gösterge her kesimi ilgilendirecek şekilde hayata geçirilmeli”

3600 ek gösterge şu anda gündemde en kısa zamanda her kesimi kapsayacak eşit düzeyde yararlanması gerektiğini ifade ediyorum. Kamuda görev yapan, sağlık işkolunda görev yapan tüm lisans mezunları, 1/4 e düşmüş tüm çalışanların; 3600 ek göstergeden yararlanmasını talep ediyoruz. Bu doğrultuda ikinci toplantı yapıldı. Üçüncü toplantı 10 Mayıs’ta gerçekleşecek bunun teferruatlı bir şekilde ele alınıp her kesime ilgilendirecek şekilde hayata geçirilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Exit mobile version