Artan Şiddet ve 36 Saat Nöbet Protesto Edildi

Artan şiddet olayları ve 36 saat ağır nöbet uygulamalarının binaen hekimler eylemde…

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, 11 Kasım 2021 gününden itibaren birçok ilde ve ilçede tabip odalarında yaptıkları basın açıklamasında,

“Emek bizim, söz bizim”

“Pandemideki Yanlış Uygulamaların Sonuçlarını Biz Sağlıkçılar Ödüyoruz

İlk resmî vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den bugüne 19 ayını geride bıraktığımız COVID-19 pandemisinin yıkıcı etkisini yaşamaya devam ediyoruz. Kuşkusuz geride bıraktığımız bu süreçte pandemiden en çok etkilenen sağlık emekçileri oldu. İktidarın sağlık emekçilerini ve toplumu yok sayan anlayışı nedeniyle önlenebilir bir hastalıktan yüzlerce arkadaşımızı kaybettik. Tüm pandemi süreci boyunca hekimler ve sağlık çalışanları uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldı.

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan uzak, yerel dinamikleri gözetmeyen, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalarının bedelini biz sağlıkçılar hayatlarımızla ödedik/ödüyoruz. Pandemi sürecinde öncelikli planlama birinci basamakta yapılması gerekirken; (test, temaslı takibi, yaşam alanlarının salgına göre düzenlenmesi vb.) bu yapılmadı ve salgın hastanelerde karşılandı. Bu plansızlığın sonucu olarak sağlık çalışanlarının iş yükü arttı, çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı.”

İstifa, emeklilik, rapor alma, izin, mola haklarının kullanılması genelgelerle resmileştirilerek engellendi!

Temel İnsan Haklarına Aykırı Şartlar

“Uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, her 5 dakikada bir muayene, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma çalışma alanımız olan sağlık kurumlarının olağanı haline geldi. Pandemi öncesinde de karşı karşıya kaldığımız bu sorunlar salgınla birlikte daha da derinleşti, çalışma koşullarımız daha kötü hale geldi. Sağlık Bakanlığı çalışma alanlarımızda COVID-19’a ilişkin gerekli önlemleri almadı. Örneğin; “mühendislik ve idari önlemleri” (havalandırma, filtrasyon, nöbet değişimleri öncesi gerektiğinde dezenfeksiyon, fiziksel mesafe bariyerleri oluşturmak, işyerine güvenli ve mesafeli ulaşımı sağlamak…) gibi yükümlülükler yerine getirilmedi. Temel insan hakları arasında yer alan güvenli ortamlarda çalışma hakkı; bu süreçte ihlal edildi. İş güvenliği, uygun çalışma ortamı, uygun çalışma süresi, izin ve dinlenme hakkı, uygun işte çalıştırılma, adil ücret ve örgütlenme hakları salgın döneminde göz ardı edildi.”

Çalışma koşullarında iyileştirme ve güvenli, sağlıklı çalışma alanları talebiyle

Exit mobile version