Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı: “Bugün kaybettiğimiz haklarımızın helvasını yiyoruz”

Ankara’da Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birlik Dayanışma Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Hekimsen, Tabip-Sen, Genel Sağlık İş, İSAHED, Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Derneği üyeleri, 2 gün süreyle iş bırakma eylemi yaptı.

ANKAHED: “Bugün kaybettiğimiz haklarımızın helvasını yiyoruz”

Bugün kaybettiğimiz haklarımızın helvasını yiyoruz. Ve artık hak kaybına uğramak istemiyoruz. Mesleğimizi daha iyi şartlarda ve iş güvencesi kaygısı olmadan icra etmeyi diliyoruz. Bunun için gerekenlerin bir an önce yapılmasını istiyoruz.

AHEF: “Çünkü biz insanı yaşatmak istiyoruz ki Devlet yaşasın”

 Aile hekimleri dernekleri federasyonu olarak bugün daha önce tüm iletişim araçlarını kullanarak duyuramadığımız sesimizi daha yakından, bizzat sayın sağlık bakanına iletmek için buradayız.

Sayın bakana bu ülkede sağlık sisteminin temeli olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin, Aile hekimliğinin nasıl can çekiştiğini anlatmak istiyoruz.
        Bugün buraya ceza yönetmeliği ile yıl sonunda sözleşmesi feshedilen, yıl boyu sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan, aynı kamu binasında çalışan güvenlik görevlisinden daha az hakediş alan, hergün başka bir ülkede insanca hekimlik yapmakla vatanını terketmek arasında kalan hekimlerin sesini duyurmak için geldik.
        Sadece 500 dolara hekimlik yaptırdğınız insanların şimdi burada yüzüne bakar, utanırsınız diye düşündük.
Koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgili Sağlıkta gelişmişlik ölçütlerini tüm Avrupa ülkereri arasındaa en kısa sürede en yüksek ivmede yükselten, ancak tüm bu ülkeler arasında geliri en hızlı azalan hekimler olarak derdimizi anlatmaya geldik.
        Kaderine terkedilmiş, özel binalarda çalışan aile hekimlerinin 3 kat kira artışları neticesinde mahkeme kararı ile 10 yıldır hizmet verdikleri binadan tahliyelerini konuşmaya geldik. Sağlık bakanlığının bir sağlık tesisi bu şekilde tahliye edilirkenki çaresizliğini bir kez de gözlerinizin içine bakarak görebilmek ümidiyle geldik.
ASM gider ödemelerinde bir yılda sadece %41 zam yapılmışken, elektrik, su, akaryakıt, doğalgaz kömür, kırtasiye, tıbbi sarf gibi giderlerimizin ortalama %100 ila %800 arttığını hatırlatmaya geldik.
Çıkardığınız ceza yönetmeliğinin 1. Yıldönümü bugün. O yönetmelikle sadece geçen yıl 6 aylık sürede 100’e yakın arkadaşımızın sözleşmesinin il sağlık müdürlüklerince bakanlığın da bilgisi dahilinde keyfekeder feshedilmeye çalışıldığını bir kez daha hatırlatmaya geldik.
        15 yılda çıkaramadığınız şiddet yasası nedeniyle sağlıkta şiddetin artık toplum tarafından kanıksandı. Ülkenin dört bir yanında sağlıkta şiddetin aynı hızda devam ettiğini hatırlatmaya geldik. Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil, hayatını garanti altına alabildiğimiz hekimlere ihtiyacı var, bunu hatırlatmaya geldik.
Sizin asıl alanınız inşaat olabilir, müteahitlik olabilir.. Ancak biz hekimiz. Bizim işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek. Bir yazı çıkartıp kamu binalarında çalışan aile hekimlerinin sırtına tavanarasının kiremitinden kanalizasyona kadar sorumluluk verdiniz.
Kendiniz oturduğunuz lüks lojmanlarınızı bırakınız boyatmayı, çöp poşetini bile almaktan aciz iken Aile hekimleri binayı nasıl boyatmalı diye yazı çıkardınız. Yanılgınız hep aynı. Bir binayı sağlık tesisi haline getiren şey tuğlasının, sıvasının kalitesi değil içindeki hekimin kalitesidir. Dilimizi bile konuşamayan yabancı uyruklu meslektaşlarımıza teslim ettiğiniz yeni boyanmış binalardaki hizmet kalitesinin çok da yüksek olmadığını da hatırlatmaya geldik size…
Biliyorsunuz bir süredir iş bırakma eylemleri yapıyoruz. Anlamamış, biliyor gibi davranıyorsunuz.
O zaman bir kez daha hatırlatalım…
BİZLER İŞ BIRAKIYORUZ;
Çünkü illerimizde sözleşme fesih komisyonları kuruluyor!
Çünkü 42 farklı madde ile cezalandırılmaya çalışılıyoruz!
Çünkü birçok arkadaşımız yoksulluk sınırının altında hakediş alıyor!
Çünkü son 10 yılda hekedişlerimiz %50’den fazla eridi
Çünkü düşünce ve fikir hürriyetini hedef alan bir yönetmeliğimiz var.
Çünkü onlarca farklı işi aynı gün içerisinde yapmamız bekleniyor!
Çünkü mobinge maruz kalıyoruz?
Çünkü ölüyoruz, yaralanıyoruz, hakarete uğruyoruz..
Çünkü hergün bu ülkenin yetiştirdiği saygıdeğer arkadaşlarımızı yurtdışına uğurluyoruz.
Çünkü hergün sağlık sisteminin bilimsellikten uzaklaştığını izliyoruz.
Çünkü hergün koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe payının azaldığını görüyoruz.
ÇÜNKÜ BİZ İNSANI YAŞATMAK İSTİYORUZ Kİ DEVLET YAŞASIN!!
KEŞKE SİZİN KARARMIŞ VİCDANLARINIZ DA BU HAVAYA BIRAKTIĞIMIZ SİYAH BALONLAR KADAR KOLAYCA UÇUP KAYBOLSA GÖZDEN…

Hekim Birliği Sendikası: “BİR olduk. BİZ olmanın bilinciyle hem sahadaydık….”

“Aile hekimlerimizle birlikte özlük haklarımız için, ceza yönetmeliğini protesto için BİR olduk. BİZ olmanın bilinciyle hem sahadaydık hem de mecliste sesimizi duyurmaya çalıştık ve ayrıca fiziki çalıştay toplantımızı da yaptık. Sahaya umut olmaya devam edeceğiz.”

Tabip-Sen: “Son hekimin mağduriyeti giderilene kadar bunu haykırmaya devam edeceğiz”

“Hekimleri cezalandırmak ve şiddetten korumamak aslında vatandaşı, ülke sağlığını, devleti cezalandırmak demek. Bizim tek basamağımız HEKİMLİK. Son hekimin mağduriyeti giderilene kadar bunu haykırmaya devam edeceğiz.”

Genel Sağlık-İş: “Taleplerimize Dikkat Çekmek İçin 2 Gün İş Bıraktık”

“Sağlıkta şiddetin son bulması, Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliğinin iptal edilmesi ve tüm sağlık çalışanlarının insan onuruna yaraşır yaşam ve çalışma koşullarına kavuşturulması için tüm yurtta 2 gün iş bıraktık.

İş bırakma eylemimizin ilk gününde Sendikamız Genel Sağlık-İş, sağlık emek-meslek örgütleri ile birlikte Sağlık Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Basın açıklamasına Sendikamız Genel Sağlık-İş Örgütlenme Sekreteri Tarık Doğan, Genel Dış İlişkiler ve Bilişim Sekreteri Ali Demir, şube ve temsilcilik yöneticileri ve üyeler katıldı.

Sendikamız Genel Sağlık-İş adına söz alan Sendikamız Örgütlenme Sekreteri Tarık Doğan, şu açıklamayı yaptı:

Bundan tam bir yıl önce Cumhurbaşkanı’nın 4198 sayılı Kararı ile yayımlanan, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile; Aile hekimliğinde görev yapan sağlık çalışanlarının aleyhine düzenlemeler getirilmiştir. Yayınlandığı günden bugüne ceza yönetmeliği ile çalışma şartlarının ağırlaştırıldığını, sözleşmenin feshinin kolaylaştırıldığını, iş yükü artmasına rağmen ödemelerin azalmakta olduğunu, iş güvencesinin ortadan kalktığını, bu yönetmelikle ile aile hekimliğinin işleyiş ve özüne zarar verildiğini alanlarda defalarca dile getirdik.

Söz edilen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği içerik ve sonuçları itibariyle sadece çalışanlar için değil aynı zamanda yurttaşlar için ‘‘ceza yönetmeliği’’ olmaktan öteye gidememektedir ve gidemeyecektir.

Genel Sağlık-İş, kurulduğu günden beri; dünya bankası tarafından dayatılan, neoliberal – kapitalist politikaları uygulayarak ülkeyi çıkar grupları için şantiye ve rantiye cennetine dönüştüren siyasi iktidarın, ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu halkçı sağlık politikalarını yerle yeksan edip, sağlığı ticarileştiren, siyasi iktidarın, yanlış politikalarının karşısında durmuştur.

20 yılın sonunda iktidarın uyguladığı sağlık politikalarının sonucu olarak; sağlık sistemindeki çalışma şartları, baskı ve şiddet gibi nedenlerden dolayı; kamudan istifa eden ve yurt dışına gitmek üzere yabancı dil kursu eğitim almaya başlayan hekim, teknisyen, laborant, ebe, hemşire sayısı gün geçtikçe katlanarak artmaktadır.  “Giderlerse gitsinler biz de yeni mezun olan doktorlarla yola devam ederiz” sözünün ne kadar yersiz ve gerçeklikten uzak olduğunun bir göstergesi olarak, önceki yıllarda elinde TUS Sınavına yönelik hazırlık kitabı taşıyan Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri artık yabancı dil kitapları taşır hale gelmiştir.

Üniversite ya da Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıp eğitimi verecek öğretim görevlisi sayısı gün geçtikçe azalmaktadır. Yurttaşlar hastane randevusu bulmakta zorlanmakta, randevu alabildiğinde ise ancak aylar sonrasındaki bir tarihe randevu alabilmektedir. Sağlık emekçileri ay sonunu getirememekte, sağlığını hiçe sayarak nöbet ücreti ile günlük yaşamlarını sürdürmeye çalışmakta, yaş haddi sınırına kadar çalışmak zorunda kalmaktadır.

 Özetle siyasi iktidar sağlık hizmetlerini çökme noktasına getirmiştir. Bu tablo, ülkemiz ve halkımız için önümüzdeki günlerin, önümüzdeki yılların çok daha sıkıntılı geçeceğinin bir göstergesidir.

Genel Sağlık-İş Sendikası olarak, tüm sağlık emekçileri adına,

2 günlük iş bırakma eylemi sürecinde şube ve temsilciliklerimiz basın açıklamaları düzenleyerek yaşanan sorunlara ve sağlık çalışanlarının taleplerine dikkat çekti.”

HEKİMSEN: “Her eylemde çözüme biraz daha yaklaşmak istiyoruz”

“Her eylemde çözüme biraz daha yaklaşmak istiyoruz. Kapılar açılmamaya, hekimler görmezden gelinmeye devam ettiği sürece, eylemlerimiz şekil değiştirerek devam edecektir.”

Birlik ve Dayanışma Sendikası: “BİZİZ BİZ Bu ülkenin evlatları, sizin çalışanlarınızız”

Bugün sesimizi duyurmak için @saglikbakanligi önünde basın açıklamasına izin verilmedi, Sayın Sağlık Bakanımız @drfahrettinkoca ‘ya randevu taleplerini iletmek için dilekçe bırakmak isteyen hekimlere engel olundu. Hastane önünde engellendiler. İl Sağlık müdürlükleri önünde basın açıklaması yapılacak alanlara şeritler çekildi, araçlar ile barikatlar kuruldu. Neden korkuyorsunuz BİZİZ BİZ Bu ülkenin evlatları, sizin çalışanlarınızız. Medeni bir şekilde taleplerimizi dile getirmemizden neden korkuyorsunuz? Bir kez daha gördük ki; kapısına kadar gitsek de BAKAN yok, gören yok, duyan yok bizi… Bir kez daha emin olduk ki çözüm yolunda gelecek samimi adımlar yok, verilen sözler yalan. Bir kez daha anladık ki bakanlığımızın kapısı bize kapalı.”

İSAHED: “Özlük haklarımızı tümüyle ortadan kaldıran bu yönetmeliği kabul etmiyoruz”

“Emeğimize, mesleğimize, haklarımıza, itibarımıza sahip çıkmak için meslektaşlarımızla, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklamasındaydık.

Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız Sn Vildan Aydın, basın açıklamasında ” Açlık sınırında ücretlerle kesintisiz sağlık hizmeti sunarken, Adeta ceza niteliğinde, anayasaya, çalışma kanununa, insan haklarına aykırı, her türlü suistimale açık iş güvencemizi ortadan kaldıran, özlük haklarımızı tümüyle ortadan kaldıran bu yönetmeliği kabul etmiyoruz. Sağlık bakanlığından talebimiz Bu düzenlemelerin saha çalışanlarının görüşü alınarak yapılmasıdır.” diyerek bir an önce Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin iptal edilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Bizlere destek veren, bizleri yalnız bırakmayan, bizlerle mücadeleye yılmadan devam eden tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.”

Exit mobile version