Yeni Sosyal Medyada Hemşireler..
Birleşmiş Milletlere Bağlı Uluslararası Telekominikasyon Birliği (ITU) 2021’de 4,9milyar kişinin internet kullandığını açıkladı. Dünyadaki iletişim ve bilgi teknolojilerinin ve internetin kullanımının hızlı artışı yeni sosyal medyaların da hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmasını sağladı. Tüm dünyada ve Türkiye’de yeni sosyal medya kaynakları sağlık alanında da toplumun
görüşlerinin şekillenmesinde, kamuoyunda gündem oluşturmada yaygın ve etkin bir yol olduğunu hepimiz biliyoruz.
Örneğin; 1990 yılında Amerika Hemşireler Derneğinin başlattığı, hemşirelerin sağlık sistemine ne gibi katkılarının olduğunu anlatmak için başlatılan ‘her hasta gerçek bir hemşireyi hak eder’ kampanyası kamuoyunu hemşireler lehinde şekillendirmiş ve hemşire yerine daha düşük eğitimli yardımcı sağlık personeli istihdamında geri adım atılmıştır. Medyanın kullanımındaki artış yakın geçmişe dayansa da COVİD-19 Pandemisi ile beraber, anında bilgi kolaylığı sağlaması etkisini daha da arttırdı. Toplumda hastalar kadar sağlık çalışanları da bu yeni medyadan sağlıkla ilgili bilgiye ulaşmak, yaymak ve paylaşmak gibi alanlarda faydalandılar. Ülkemizden bir örnek verirsem; Yönetici Hemşireler Derneği (YÖHED), salgının başladığı günden bu yana, THD ve diğer özel dal dernekleri ile iş birliği ve etkileşim içinde hareket ederek kriz döneminde yönetici hemşirelerin yanında olmaya çaba göstermiştir. Bu bağlamda, “COVID-19 salgını: Yönetici Hemşireler İçin Rehber” kitapçığını oluşturmuştur.
Ayrıca THD ve dal dernekleri, bilimsel etkinlikler yaparak ve sosyal medya aracılığıyla meslektaşlarıyla paylaşımlarda bulunmuşlar, görsel medyada görüşlerini aktarmışlardır. Bu toplu hareketler zamanla sağlık profesyonelleri arasında bireysel hak savunuculuğu olarak da evrilmiş, sağlık alanındaki mağduriyetleri, sağlıkta şiddeti, mobingi yasal çerçevede dile getirerek toplumda anlaşılmak istenmiş ve sağlık ile ilgili yasalarda ve ücretlendirmede iyileştirme talep etmişlerdir. Tartışma odaları açıp, alanında uzman
profesyonelleri dinleyip fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Topluma çok yakın çalışan, uzun süre iletişim kurma şansı bulan hemşireler; görevlerini yerine getirirken bilgi teknolojilerinden ve iletişim ağlarından daha fazla yararlanıyorlar.
Ülkemizde hemşirelerin %85’ inden fazlası sosyal medya kullandıklarını belirtmişlerdir. Meslek ile ilgili kullanım alanları; meslekler arası bilgi alışverişi, ülkelerin sağlık politikalar, hemşirelik bakımdaki yenilikler, araştırma, anket ve projelerin yaygınlaşması, deneyim paylaşımı, uzman paylaşım takibi, tartışmalara katılma gibi sıralanabilir. Hem bireysel hem de örgütsel olarak hemşireler medya savunuculuğu yaparak eleştirel düşünce yöntemlerini kullanarak, mesleğin tanınırlığını, sağlık ve hemşirelik ile ilgili
politikalar oluşturulmasında daha etkin davranarak kamu yönetimini ve karar yapılarını etkileyebilirler. Hemşireler ayrıca görünür olmak istiyorlarsa; eğitime yatırım yapmalı, mesleki araştırmalarda yer almalı bu araştırmaları kliniğe taşıyarak hasta bakımına entegre etmeli, uzmanlık alanlarına göre kadrolaşmalı ve istihdam edilmelidir.
Sosyal medya kullanımının tıp etiği, hasta hakları ve iş veren açısından yarattığı endişeler beraberinde yasal düzenlemeleri getirmiştir. Hemşirelik alanında önemli uluslararası
kuruluşlar sosyal medya kullanımına yönelik birçok belge ve doküman yayınlamışlardır. Hasta haklarına ve merhametine saygı, kurum politikaları saygı ve özen gösterilmesi gereken önemli bir konudur.
BAZI ÖNERİLER;
- Hasta mahremiyetine özen gösterilmelidir.
Kurum politikalarına dikkat edilmelidir.
Profesyonel sınır korunmalıdır.
Kanıtlanmış veriler paylaşılmalıdır. Şüphe duyulanlara beğeni ya da paylaşım
yapılmamalıdır.
Hastalar hakkında uygunsuz yorumlar yapılmamalı, zorbalık, göz korkutma veya insanlar
istismar edilmemelidir.
Uzmanlık alanına girmeyen konular hakkında tartışmaya girilmemelidir.
Meslektaşlar ile iş birliği içinde olup, meslek açısından yararlı bilgileri paylaşmalıdırlar.
Saygılarımla, Uzm. Hemşire Eylül URHAN