Üniversite 3. sınıf öğrencisi Zeynep’in böbrek hastalıklarında erken teşhisi sağlayan umut verici buluşu “biyosensör” projesi TÜRKPATENT tarafından düzenlenen yarışmada birincilikle patent aldı.
Ankara Medipol Üniversitesi’nde 3. sınıf öğrencisi Zeynep Sabra Tutar, böbrek hastalıklarının erken teşhisini sağlayacak olan “biyosensör” projesiyle “patent” almaya hak kazandı.
“Genç Mucitler” dosyasının dördüncü bölümünde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından (TÜRKPATENT) tıp alanında patent verilen “L-FABP Proteininin İmpedimetrik Olarak Ölçümünü Sağlayan Biyosensör” projesinin detayları incelendi. TÜRKPATENT tarafından düzenlenen “Patentle Türkiye-3. Üniversiteler Patent Yarışması”nda Zeynep’in hocaları Ceyhan Ceran Serdar ve Zihni Onur Uygun ile birincilik elde etti ve böbrek hastalıklarının erken teşhisinde büyük rol oynayan icatlarının patentini aldı. Tutar, henüz üniversite 1. sınıftayken danışman hocasının “tıp literatüründeki eksikleri keşfetme” önerisi üzerine araştırmalar yaptığını ifade etti. Zeynep Tutar, sonrasında çeşitli hastalıkların erken teşhisi için “biyosensörler” alanında bir literatür çalışması başlattıklarını kaydetti.
DSÖ’nün makalelerinde böbrek hastalıklarının “dünyada en çok ölüme neden olan 10 hastalıktan biri” olduğunu araştırmalar üzerine çalıştığı sırada öğrendiğini söyleyen Zeynep, şu açıklamalarda bulundu; “Bu sebeple böbrek hastalıklarının erken teşhisi için bu alanda biyosensör kullanımını sağlayacak projeler üzerinde çalışmaya başladım. Şu anda kullanılan mevcut biyobelirteçlerden birinin literatüre yeni giren L-FABP proteini olduğunu gördük. Bunun hakkında yazılan makaleleri okuduk. Bu proteinin halihazırda biyosensörü olmadığını gördük. ‘Madem bu L-FABP biyobelirteci böbrek hastalıklarına erken teşhis koyabiliyor ve henüz bir biyosensörü yok, biz de bu alana yöneliriz.’ dedik. Okulumuzun Teknoloji Transfer Ofisi, ‘Bu daha önce bulunmadığı için fikri mülkiyet haklarına girer. Patent başvurusu yapmanız gerekir.’ dedi. Biz de bu sayede yarışmaya başvurduk. Sonuçta hem patent aldık hem de üniversiteler arasında birinci olduk.”
“Türkiye’deki sağlık kuruluşlarında kolayca uygulanabilecek”
Tutar, çalışmalarının daha yolun başında sektörün büyük ilgisiyle karşılaştıklarını belirterek konuşmasını şu sözlerle noktaladı; “Biz şu anda prosedürleri takip ediyoruz. Fikrimizi gelecek yıllarda hayata geçirmeyi umuyoruz. Böylece Türkiye’deki sağlık kuruluşlarında kolayca uygulanabilecek, böbrek hastalıklarının erken teşhisini sağlayacak bir biyosensör üretmek istiyoruz. Bizim projemizle insanlar, hastaneye gitmelerine gerek kalmadan, ev veya sağlık kuruluşlarında bu biyosensörlerle kendileri böbrek fonksiyon durumlarını hızlı şekilde ölçebilecekler.” (Kaynak: AA)