Türkiye’nin “Tek Öğretim Üyesi Kadın Üroloğu”, Kadınlar İçin Yeni Tedaviler Geliştiriyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bolat, Türkiye’nin sayılı kadın ürologlarından biri olmasının yanı sıra bu alandaki “tek kadın öğretim üyesi” unvanına da sahip. İngiltere Sheffield Üniversitesinde 2013-2020 yıllarında kadın ürolojisi alanında çalışmalar yürüten Bolat, doktora tezini de bu alanda tamamladı. Bolat, bilimsel araştırmalarına paralel, “Kadın Ürolojisi, İşlevsel ve Rekonstrüktif […]

turkiye8217nin 8220tek ogretim uyesi kadin urologu8221 kadinlar icin yeni tedaviler gelistiriyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bolat, Türkiye’nin sayılı kadın ürologlarından biri olmasının yanı sıra bu alandaki “tek kadın öğretim üyesi” unvanına da sahip.

İngiltere Sheffield Üniversitesinde 2013-2020 yıllarında kadın ürolojisi alanında çalışmalar yürüten Bolat, doktora tezini de bu alanda tamamladı. Bolat, bilimsel araştırmalarına paralel, “Kadın Ürolojisi, İşlevsel ve Rekonstrüktif Üroloji Üst Uzmanlık Eğitimi”ni de bu ülkede aldı.

 

Bolat, 2020’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı.

Bilim Akademisi tarafından “Genç Bilim İnsanı” ödülüne layık görülen Doç.Dr. Naşide Mangır Bolat, halen Sheffield Üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak kayıtlı.

 

“Hacettepe Üniversitesinin daveti büyük bir şans”

Hastalarının ve doktorlarının sadece erkekler olduğu düşünülen üroloji alanında adından söz ettiren başarılara imza atan Bolat, Türkiye’ye dönme süreci ve özellikle kadın ürolojisi üzerinde çalıştığı yeni araştırmalarını AA muhabirine anlattı.

Doç. Dr. Bolat, kadınlarda idrar kaçırma, idrar yapamama sorunlarına yönelik klinik ve bilimsel çalışmalara yoğunlaştığını, kendini bu alanda geliştirmek için İngiltere’ye gitme kararı aldığını dile getirdi.

 

“İngiltere’ye sonrasında Türkiye’ye dönmek kararıyla gitmiştim. İçimde ülkemizde olmayan bir şeyi yapabilme, ülkeme dönüp bu şekilde hizmet etme isteği vardı.” ifadelerini kullanan Bolat, Hacettepe Üniversitesinin kendisine teklifte bulunmasını büyük bir şans olarak gördüğünü vurguladı.

Bolat, Bilim Akademisinden aldığı ödülün de kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, “Bilimsel metotla ilgili çabamı, çalışmalarımı Bilim Akademisinin görmesi, tanıması çok kıymetli. Umarım bu çalışmaların hem klinik pratiğe hem de hastalarımıza bir faydası olur.” diye konuştu.

 

“Üroloji doktorlarının yüzde 1’inden daha azını kadınlar oluşturuyor”

Doç. Dr. Naşide Mangır Bolat, üroloji alanında hem kadın hasta hem kadın doktor sayısının az olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Üroloji hastalarımızın yaklaşık yarısı kadın ve çocuklardan oluşuyor. Büyük bölümü idrar kaçıran, yapamayan, tümörleri bulunan hastalar fakat maalesef üroloji alanında doktorlarımızın yüzde 1’inden daha azını kadınlar oluşturuyor. Bu da dengesiz bir durum, hastaların sağlık sistemine ulaşımında bir konforsuzluk yaratıyor.

 

Türkiye’de ben ürolojide beşinci kadın uzmanım ve öğretim üyesi olarak ilk kadınım. Tabii ki doktorun kadını ve erkeği olmaz fakat bu alanda kadın sayısının artması, çekindiği için sağlık kuruluşlarına başvurmayan hastalar açısından da değerli. Üroloji alanında daha çok kadın hekime ihtiyaç var, umarım giderek de artacak.”

 

“İdrar kaçıran kadınlarda yeni tedavi yöntemlerini geliştiriyoruz”

Yeni çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Bolat, “TÜBİTAK ve yurt dışından destek alan, idrar kaçıran kadınlarda yeni tedavi yöntemleri üzerine iki çalışmamız var. İdrar kaçıran kadınlar için yeni, daha etkili ve güvenli tedavi yöntemlerini geliştiriyoruz.” diye konuştu.

Bolat, idrar kaçırma, yapamama gibi problemleri yaşayan kadınlara da şu çağrıda bulundu:

“Beni en çok üzen şey, idrar kaçırma sorunu olduğu halde bununla yaşamaya çalışan, bunu doğal hayatın bir parçası sanan hastalarımızın olması. Sırf utandıkları için doktora başvurmayıp oldukça kalitesiz ve sağlıksız bir hayat sürüyorlar. Halbuki bu, tedavisi olan bir hastalık. Bu sıkıntıları yaşayan tüm kadınlara mutlaka doktora başvurmalarını öneriyorum.”

Exit mobile version