Literatürde Kaydı Olmayan Stachys Cinsi Bitkinin Alzheimer’a Karşı Etkisi Araştırılıyor

İzmir’deki Tahtalı Barajı yakınlarında 11 yıl önce keşfedilen ve “Efeçayı” (Stachts cuhacioglui) adı verilen bitkinin, Alzheimer üzerindeki etkileri araştırılacak. İzmir’de metal sektöründe tornacılıkla uğraşan ve bitkiler üzerine amatör çalışmalar yapan Cem Çuhacıoğlu, yaklaşık 11 yıl önce, farklı bir tür olduğunu düşündüğü bitkinin fotoğraf ve örneklerini Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ile Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi […]

Literatürde Kaydı Olmayan Stachys Cinsi Bitkinin Alzheimer'a Karşı Etkisi Araştırılıyor

İzmir’deki Tahtalı Barajı yakınlarında 11 yıl önce keşfedilen ve “Efeçayı” (Stachts cuhacioglui) adı verilen bitkinin, Alzheimer üzerindeki etkileri araştırılacak.

İzmir’de metal sektöründe tornacılıkla uğraşan ve bitkiler üzerine amatör çalışmalar yapan Cem Çuhacıoğlu, yaklaşık 11 yıl önce, farklı bir tür olduğunu düşündüğü bitkinin fotoğraf ve örneklerini Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ile Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ulaştırdı. Yıldırım, Çuhacıoğlu ile yaptığı araştırmalar neticesinde türün literatürde kaydının olmadığını ortaya çıkardı. Bunun üzerine doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl ve konu uzmanlarından Dr. Özal Güner ile beraber ortak bir çalışma başlatıldı. Uzun yıllar devam eden saha ve laboratuvar çalışmasının ardından konuyla ilgili hazırlanan bilimsel makale, taksonomi dergisi Türler ve Habitatlarda yayımlandı.

Bitkiye İzmir’e ithaf edilen “Efeçayı” adı verilirken, bilimsel ismi ise keşfi yapan Cem Çuhacıoğlu’na atıfla “Stachys cuhacioglui” adı verildi. Prof. Dr. Hasan Yıldırım, deliçay olarak bilinen Stachys cinsinin ballıbabagiller (Lamiaceae) ailesinin en fazla tür içeren cinslerden birisi olduğunu aktardı.

“Stachys cuhacioglui” türü üzerine eczacılık fakültesinde hocalarla birlikte çalışmalara başladık”

Yıldırım, Stachys cinsinin Avustralya ve Yeni Zelanda dışında, esas olarak Akdeniz havzası olmak üzere Güneybatı Asya ile Kuzey ve Güney Amerika’da yayılış gösterdiğini ifade ederek; “Stachys cinsi olarak bilinen bitki cinsinin Türkçe adı esasında deliçay diye bilinir. Direkt çay olarak tüketilmez fakat yine bu dağ çayları gibi ada çayları gibi aynı grubun içerisinde yani ballıbabagiller grubunda de yer alır. Dünyada yaklaşık 435 civarında tür ve tür altı taksonla yayılış gösterir. Özellikle de Akdeniz Havzasına has bir bitki grubudur. Ülkemizde de toplamda 125 civarında tür ve tür altı takson bulunmaktadır. Bunların 67 tanesi sadece ülkemize has endemiklerdir. Bu bitki volkanik kayalar üzerinde yayılış gösteren ve toprakta kesinlikle yayılış göstermeyen çok yıllık bir bitki olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu türün yakın akrabalarından belirgin olarak çiçek yapısı, tüy yapısı, tohum yapısı gibi belirgin farklılıklarla ayrılan bir bitkimiz olduğunu belirtti.” açıklamasında bulundu.

Efe çayının yaşam alanının sık sık orman yangını geçiren bir alan olması ve alanda yangın sonrası tara çalama ve yol açma çalışmalarının yoğun oluşu dolayısıyla tehdit altında olduğunu dile getiren Yıldırım, son yıllarda özellikle alzheimer üzerine ballıbabagillerin aktif maddelerinin keşfedildiğini belirtti. Prof. Dr. Hasan Yıldırım; “Efeçayı dediğimiz Stachys cuhacioglui türü üzerine eczacılık fakültesinde hocalarla birlikte çalışmalara başladık. Burada gelecekte belki de Alzheimer üzerine önemli işlevi olan bir aktif madde bulma şansımız da olacaktır. Çalışmalarımızın sonucunu biz de heyecanla beklemekteyiz” dedi.

Prof. Dr. Yıldırım, yeni bitki keşfi haberlerinden sonra zaman zaman, ülkenin dört bir tarafında “bu bitki bizim bu yörede de var” şeklinde yorumlar yapıldığını aktararak, bu bitkilerin zaten doğada mevcut olan bitkiler olduğunu hatta yöresel olarak bitkinin adının da olabileceğinin altını çizdi.

Bitkilerin bilim dünyası literatüründe bir adının olmamasından ötürü yeni tür olarak tanıttıklarını ifade eden Yıldırım, halkın bakış açısıyla bilimsel yaklaşım ve çalışmanın oldukça farklı olduğuna değindi. Hasan Yıldırım, bilim insanları olarak yeni bir türün kararını verirken en az 2-3 yıl detaylı çalışmalar yaparak bunun sonucuna vardıklarını kaydetti. Cem Çuhacıoğlu ise uzun yıllardır fotoğraf çekerek amatör olarak bitkilerle ilgilendiğini, uzun bir bekleyişin ardından yeni bir tür keşfinde öncülük ettiği için mutlu olduğunu belirtti. (Kaynak: AA)

Exit mobile version