Sosyal Medya Paylaşımları Memuriyetten Atılma Sebebi mi? Danıştay’dan Kritik Karar

Danıştay 12. Dairesi, sosyal medyada siyasi ve ideolojik içerikli paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle memurluktan çıkarılan bir hizmetli hakkındaki kararı iptal etti. Mahkeme, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na dayandırılan bu işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. İlk derece: Eylem memurlu sıfatıyla bağdaşmamaktadır Eylemin davacının herkese açık ya da en azından ekli kişilerine açık olan sosyal medya hesabı üzerinden […]

Sosyal Medya Paylaşımları Memuriyetten Atılma Sebebi mi? Danıştay'dan Kritik Karar

Danıştay 12. Dairesi, sosyal medyada siyasi ve ideolojik içerikli paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle memurluktan çıkarılan bir hizmetli hakkındaki kararı iptal etti. Mahkeme, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na dayandırılan bu işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.

İlk derece: Eylem memurlu sıfatıyla bağdaşmamaktadır
Eylemin davacının herkese açık ya da en azından ekli kişilerine açık olan sosyal medya hesabı üzerinden işlendiği, dolayısıyla erişimin sınırlı olmadığı ve eylemin belli bir kesme hitap ettiği, her ne kadar daha önceki facebook ve twitter paylaşımlarının zamanaşımı nedeniyle irdelenmesi mümkün değil ise de davacının sosyal medya üzerinden zaman zaman paylaşımlar yaptığının anlaşıldığı, kaldı ki bu paylaşımların kendisince yapılmadığının ispatlanamadığı, aksine adli yargı merciilerince yapılan yargılamada paylaşımların kendisinden sadır olduğunun ikrar edildiği, davacının belli bir siyasi parti ve icraatları ile Devlet büyüklerini hedef alan eleştiri boyutunu aşar içerikte sosyal medya üzerinden paylaşım/paylaşımlarda bulunduğu anlaşılmış olup, üzerine atılı eylemin sübuta erdiği, bu itibarla, kamu görevi ifa eden ve kendisine ödev ve sorumluluklar yüklenilen davacının kendisine yüklenilen tarafsızlık ve Devlete bağlılık sorumluluğunu ihlal ederek memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu eyleminin sabit olduğu anlaşılmıştır.

Danıştay: Davacı yanlış madde hükmünden atılmıştır
Anayasa’da ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, Devlet memurlarının Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Kanunlarına sadakatla bağlı oldukları, bulundukları ve ifa ettikleri kamu görevini devlete bağlılık, itibar ve güvenine uygun biçimde tarafsızlık yükümlülüğünü de gözeterek hizmet içinde ve dışındaki davranışlarıyla yerine getirecekleri; hiç bir şekilde “siyasi ve ideolojik” amaçlı beyanda ve eylemde bulunamayacakları düzenlemelerine yer verilmiştir.

Bakılan uyuşmazlıkta, dava dosyasında mevcut olan bilgi ve belgeler ile dava konusu işlemin dayanağı olan soruşturma raporunun incelenmesinden; davacının twitter.com/skipatmış/media uzantılı twitter hesabından 09/10/2016 tarihinde Tükiye Cumhuriyet Hükümetini kastederek “lafa gelince Musul ve Kerkük’ü alacaz… Daha Kandil’e bile giremiyor evveliyatını sinkaf ettiklerim” vs. siyasi nitelikte paylaşımlarda bulunduğu, bu eylemlerinin de sabit olması nedeniyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bentleri uyarınca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; davacının üzerine atılı bulunan ve soruşturma konusu sosyal medya (twitter) paylaşımlarının, “Siyasi veya ideolojik amaçlı” olduğu hususları kapsamında değerlendirilmesi sonucu bu eylemin karşılığı olan Kanun maddesi (fıkra, bent ya da alt bent) hükmünün uygulanması gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek davalı idarece 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde yer alan “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili kapsamında değerlendirilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin kararda hukuki isabet görülmemiştir.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/597
Karar No : 2024/3070

İSTEMİN KONUSU:
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: . Bölge Adliye Mahkemesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, sosyal medya (twitter) üzerinden siyasi ve ideolojik içerikli paylaşımlarda bulunduğundan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu disiplin cezasına dayanak olan eylem incelendiğinde; eylemin davacının herkese açık ya da en azından ekli kişilerine açık olan sosyal medya hesabı üzerinden işlendiği, dolayısıyla erişimin sınırlı olmadığı ve eylemin belli bir kesme hitap ettiği, her ne kadar daha önceki facebook ve twitter paylaşımlarının zamanaşımı nedeniyle irdelenmesi mümkün değil ise de davacının sosyal medya üzerinden zaman zaman paylaşımlar yaptığının anlaşıldığı, kaldı ki bu paylaşımların kendisince yapılmadığının ispatlanamadığı, aksine adli yargı merciilerince yapılan yargılamada paylaşımların kendisinden sadır olduğunun ikrar edildiği, davacının belli bir siyasi parti ve icraatları ile Devlet büyüklerini hedef alan eleştiri boyutunu aşar içerikte sosyal medya üzerinden paylaşım/paylaşımlarda bulunduğu anlaşılmış olup, üzerine atılı eylemin sübuta erdiği, bu itibarla, kamu görevi ifa eden ve kendisine ödev ve sorumluluklar yüklenilen davacının kendisine yüklenilen tarafsızlık ve Devlete bağlılık sorumluluğunu ihlal ederek memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu eyleminin sabit olduğu anlaşıldığından, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların dava konusu işleme dayanak olarak alındığı, anılan kararların davacı hakkında hukuki bir sonuç doğurmadığı, yargılama konusu eylemin Devlet memurluğundan çıkarmayı gerektiren suç ve eylemlerden olmadığı, haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edildiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
İdare mahkemesi kararlarının temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacının temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar bunlardan hiçbirine uymadığından usule uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” üzerine Danıştay Beşinci Dairesince Dairemize devredilen dosya, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, sosyal medya(twitter) üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret, Türk Milletini alenen aşağılama ve kamu görevlisine hakaret nedeniyle hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda memurluk sıfatı ile bağdaşmayan davranışlarda bulunduğunun sübut bulduğundan bahisle disiplin amirince Devlet memurluğundan çıkarılması yönünde teklif getirildiği, 657 sayılı Kanun’un 129 ve 130. maddeleri uyarınca davacının yazılı/sözlü savunması usulüne uygun istenildiği; ancak, davacının yazılı veya sözlü savunmada bulunmadığı anlaşılarak Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dava konusu paylaşımlarla ilgili davacının “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K;… sayılı kararıyla mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 25. maddesinde; herkesin, düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğu, her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimsenin, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı, düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamayacağı ve suçlanamayacağı belirtilmiş; 26. maddesinde; herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu, bu hürriyetin resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığı vurgulandıktan sonra devamında, hürriyetin kullanılmasının hangi amaçlarla sınırlanabileceği hükme bağlanmış; 90. maddesinin son fıkrasında ise; usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı düzenlenmiştir.
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ”İfade özgürlüğü” başlığını taşıyan 10. maddesinde; ” 1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamları tarafından müdahale olmaksızın ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü içerecektir. Bu madde, Devletlerin, radyo televizyon ya da sinema işletmeciliğinin izne/ruhsata bağlanması isteminde bulunmalarını engellemeyecektir. 2. Bu özgürlüklerin kullanımı, ödevler ve sorumluluklar ile yürütüleceğinden, ulusal güvenliğin, ülke bütünlüğünün ya da kamu emniyetinin yararı, düzensizliğin ya da suçun önlenmesi için, sağlığın ya da ahlakın korunması için, başkalarının şöhret ve haklarının korunması için, gizli bilginin edinilerek açığa çıkmasının önlenmesi için, yahut yargılama organlarının yetki ve tarafsızlığının muhafaza edilmesi için, hukukun öngördüğü ve demokratik bir toplumda gerekli bulunan türdeki formalitelere, koşullara, kayıtlamalara ya da cezalara tabi tutulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (a) alt bendinde; “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,” fiili; b) alt bendinde, “Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,” fiili; (g) alt bendinde ise, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,” fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’da ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, Devlet memurlarının Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Kanunlarına sadakatla bağlı oldukları, bulundukları ve ifa ettikleri kamu görevini devlete bağlılık, itibar ve güvenine uygun biçimde tarafsızlık yükümlülüğünü de gözeterek hizmet içinde ve dışındaki davranışlarıyla yerine getirecekleri; hiç bir şekilde “siyasi ve ideolojik” amaçlı beyanda ve eylemde bulunamayacakları düzenlemelerine yer verilmiştir.
Nitekim, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinde, “siyasi ve ideolojik” amaçlı ya da bu tür eylemlerin işlenmesi ve suçun sabit olması hallerinde; Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller alt bentler halinde açıkça düzenlenmiştir. Buna göre;
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
fiilleri, bu haller arasında sayılmış olup, aynı bendin dördüncü paragrafında yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezası verileceği hükme bağlanmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta, dava dosyasında mevcut olan bilgi ve belgeler ile dava konusu işlemin dayanağı olan soruşturma raporunun incelenmesinden; davacının twitter.com/skipatmış/media uzantılı twitter hesabından 09/10/2016 tarihinde Tükiye Cumhuriyet Hükümetini kastederek “lafa gelince Musul ve Kerkük’ü alacaz… Daha Kandil’e bile giremiyor evveliyatını sinkaf ettiklerim” vs. siyasi nitelikte paylaşımlarda bulunduğu, bu eylemlerinin de sabit olması nedeniyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bentleri uyarınca, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; davacının üzerine atılı bulunan ve soruşturma konusu sosyal medya (twitter) paylaşımlarının, “Siyasi veya ideolojik amaçlı” olduğu hususları kapsamında değerlendirilmesi sonucu bu eylemin karşılığı olan Kanun maddesi (fıkra, bent ya da alt bent) hükmünün uygulanması gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek davalı idarece 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde yer alan “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili kapsamında değerlendirilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 13/06/2024 tarihinde, oyçokluğuyla karar verildi.

Exit mobile version