Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, bir milletvekilinin “Doktorların mecburi hizmeti kaldırılmalı” yönündeki görüşüne ilişkin, şu an bu ihtiyacın devam ettiğinin altını çizdi.
Bakan Memişoğlu, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda yaptığı bilgilendirmenin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Memişoğlu, birinci basamak sağlık kuruluşlarına yönelik soru ve eleştiriler hakkında; “Önceliğimiz birinci basamak, temel sağlık hizmetleri. Bunun planlamalarıyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyor, birkaç hafta içerisinde eylem planlarımızı ortaya koyacağız.” ifadesini kullandı.
Toplumla beraber sağlık sektörü çalışanlarının memnuniyetini sağlamanın önemine değinen Memişoğlu, koruyucu hekimliğin de öncelikleri olacağını belirtti. Birinci basamak sağlık kuruluşlarını, aile hekimliği birimlerini çok daha önemli hale getirmek istediklerini, sistemi bu şekilde organize etmeyi hedeflediklerini kaydeden Memişoğlu, hekim-hasta ilişkisinin de önemine vurgu yaptı.
Aile hekimliği birimlerinin fiziki yapılarını güçlendirmek için gayret ettiklerini vurgulayan Memişoğlu, İstanbul ve bazı şehirlerde alan tahsisi konusunda sıkışıklığı gidermek adına sağlık çalışanlarına öncelik verilmesi, belediyelerin ve toplumun bu konuda destekleyici bir yaklaşımla hareket etmesi gerektiğini aktardı. Bakan Memişoğlu, sağlık sektörünün depremde değil ama depremden sonra birçok insanın hayatını kurtaracak sektör olduğuna değindi.
“Hekimlik mesleğini daha da değerli hale getireceğiz”
Milletvekillerinin kendisine rahatlıkla ulaşabilmesi, illerde yaşanan sorunları doğrudan aktarması için iletişim bilgilerini paylaşan Bakan Memişoğlu, hastanelerde yaşanan problemlerin tespiti ve çözümüne yönelik olarak illeri sırasıyla dolaşacağını belirtti. Memişoğlu, Türk hekimlerinin değerli olduğunu, hekimlik mesleğini daha da değerli hale getireceklerini ifade etti.
‘Performans’ kelimesinin alerji yarattığını, herkes tarafından sevilmediğini bildiğim için yalnızca ifade etmekle yetineyim
Sağlıkta performans sistemine ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Memişoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Performansın Fransızca kökenli bir kelime olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum; performans demek ‘başarı’ demek. Bu performans kelimesine herkes alerji duyuyor, bunun sebebini geçmişte tartışmak istemiyordum. Performansa dayalı ödeme sistemini kullandık biz geçmişte yani başarıya dayalı ödeme. Ama başarının parametrelerini düzgün koyarsanız bu sistemin, performans alerjik bir kelime olduğu için söylüyorum, sadece performansın kaldırılmaması lazım, performans başarı demektir Fransızca, Türkçe karşılığı da başarıdır. Ama başarının ölçüm parametrelerini iyi koymazsanız öyle tepki alırsınız veya işte eleştirilirsiniz.
Onun için ben bunu özellikle ifade etmek istiyorum, yoksa hekim başarılıdır her zaman. Türk hekimi, bir daha söylüyorum, başarılı bir hekimdir, başarılı bir sağlık sistemidir. Bunu tartışmak istemiyorum çünkü ‘performans’ kelimesinin alerji yarattığını, herkes tarafından sevilmediğini bildiğim için yalnızca ifade etmekle yetineyim. Bizim yönetici olarak en önemli işimiz adalet, hakkaniyet, çalışanla çalışmayanın ayrılmasını sağlatmak. Hekim de hemşire de sağlık çalışanı da memur da olsa, özel sektörde de olsa bizim hakkaniyetli, adaletli yönetmemiz gerek.”
Memişoğlu, üniversitelerle daha fazla iş birliği içerisinde olacaklarını, karşılıklı güveni artırmak, yaşanan sorunların çözümünü sağlamak amacıyla çalışacaklarını söyledi.
“Diyarbakır’daki, Antalya’daki, İstanbul’daki bu bilimsel çalışmayla ilgili bütün adli, idari süreçler devam ediyor”
Bakan Memişoğlu, “Diyarbakır’da hastaların ‘Türk Işın Tedavi Yöntemi’ için kobay olarak kullanıldığı” iddialarına ilişkin olarak, iddia boyutundaki bazı hususların topluma “gerçekmiş” gibi algılatılmasının, ehil kişilerin bu yönde açıklamalar yapmasının topluma da bilime de zarar verdiğine dikkati çekti.
Dünya Tıp Birliğinin 1981’deki Helsinki Bildirgesi’nde insanlar üzerinde bilimsel çalışmaların, ilaç araştırmalarının, deneylerin nasıl yapılacağı, faz aşamalarının nasıl ilerleyeceğinin belirlendiğine dikkati çeken Memişoğlu, bunun hem Dünya Sağlık Örgütü hem de Türkiye ve diğer ülkeler tarafından denetlendiğini ifade etti.
Bakan Memişoğlu, “Ülkemizde bilimsel çalışma standartları vardır, nasıl olacağı ortaya konulmuştur. Bunun her taraftan kontrolü, denetlemesi yapılır. O dosyaya bu iddialardan sonra özellikle baktım, bu, çok merkezli bir çalışmadır.” diye konuştu.
Söz konusu iddialara ilişkin adli sürecin devam ettiğini, sonuçlandığında durum ne ise açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşılacağını bildiren Memişoğlu, “Diyarbakır’daki, Antalya’daki, İstanbul’daki bu bilimsel çalışmayla ilgili bütün adli, idari süreçler devam ediyor. Bu konuda da ortaya çıkan sonucun kamuoyuna çok açık ve net ifade edileceğini özellikle söylemek istiyorum.” dedi.
İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde bir uzmanın “İstanbul’da da görülen Hint virüsünün insanları hemen öldürdüğüne” ilişkin açıklamalarda bulunduğunu, bunun üzerine söz konusu hekimi arayarak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, hastaların ayaktan tedavi olduğunu belirttiğini dile getiren Memişoğlu, yapılan açıklamaların toplum tarafından nasıl algılanacağının iyi bilinmesinin önemine vurgu yaptı.
Memişoğlu, “1981 Helsinki Bildirgesi’nde insan hakları, hasta hakları, hepsinin tanımı vardır ve ülkemiz buna katiyen uymaktadır. Bizler de ona uymaktayız. Bu adli bir süreçtir, en sonunda da kim haklı kim haksız, ne, nasıl yapılmış öğrenileceğine söz veriyorum. Adli süreç bittikten sonra Bakanlık olarak bu konuya ilişkin resmi açıklamamızı yaparız. Bunu net bir şekilde söylüyorum.” dedi.
“Doktorların mecburi hizmetine ihtiyaç devam ediyor”
Bir milletvekilinin “Doktorların mecburi hizmeti kaldırılmalı” yönündeki görüşünü iletmesine karşılık Memişoğlu, herkese sağlık hizmetinin ulaştırılmasının önemine, şu an bu ihtiyacın devam ettiğine vurgu yaptı.
Bakan Memişoğlu, “İnsan hakları bağlamında, eğer bir yerde sağlık hizmetine ihtiyaç varsa, devletin sosyal politikası kapsamında biz bu insanları orada hizmet vermekle mesul kılarız. Bu konuda eğer böyle sağlık hizmeti ihtiyacı kalmazsa mecburi hizmeti öncelikli kaldırmak isteriz ama şu anda ihtiyacımız var, bu ihtiyacın bittiği durumda biz elimizden geleni yaparız ancak bu yakın bir zaman gibi gözükmüyor.” açıklamasında bulundu.
Komisyondaki bazı milletvekillerince şehir hastanelerine “müteahhidin işlettiği hastane” yönünde benzetmeler yapılmasının, şehir hastanelerinin kamu-özel ortaklığında nasıl çalıştığının bilinmemesinden kaynaklandığını, bu işletme modelinin belki de yeterince iyi anlatılamadığını ifade eden Memişoğlu, bunu düzelteceklerini aktardı. Bakan Memişoğlu, şehir hastanelerinin patronunun, sağlık hizmeti sorumluluğunu üstlenenin tamamen Sağlık Bakanlığı olduğunu vurguladı.
“Hekimlerin tamamı çalışkan insanlardır”
Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda çok daha iyi yerlere gelebileceğini anlatan Memişoğlu, “Güven endeksiniz yüksekse insanlar size her yerden gelir. Şu an Türkiye’nin özellikle COVID-19’dan sonra güven endeksi dünya çapında yükselmiştir. Biz bunun avantajını kullanacağız, daha da geliştireceğiz.” diye konuştu.
Özel hastanelerin acil servislerinde hastadan ücret alınmasına yönelik eleştirileri yanıtlayan Memişoğlu, acile gelen, durumu gerçekten acil, “kırmızı” koddaki bir hastadan asla ücret alınamayacağına, böyle bir durumda kişinin Bakanlığa başvurması halinde hem ücretinin iade edileceğine hem de ilgili sağlık kuruluşuna ceza kesileceğine dikkati çekti.
Bakan Memişoğlu, cezaevlerine yönelik sorulara karşılık da “Cezaevleri ile ilgili bir çalışma yapacağız. Adalet Bakanlığıyla zaten bir protokolümüz var, onu daha da geliştireceğiz. Dişle ilgili bir sorun olup olmadığına ilişkin de özel olarak çalışacağım. Gerekirse Adalet Bakanlığıyla oturup bunları ele alırız.” ifadesini kullandı.
Memişoğlu, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele çerçevesinde oluşturulan eylem planının da ilgili Bakanlıklarla yeniden ele alınabileceğini, uygulamadaki eksikliklerin giderileceğini belirtti. İyi niyetli ve eleştiriye açık olduklarını dile getiren Memişoğlu, malpraktis çerçevesinde kasti bir zarar olmadığı sürece Bakanlık olarak sorumluluğu ve maddiyatı üstlendiklerini anımsattı.
Bakan Memişoğlu, hekimlerin tamamının çalışkan insanlar olduğuna değinerek, “Hekimlerin çalışma ortamını hep beraber daha iyi oluşturursak, hekim zaten çalışır. Esasında sizlerle tanışmaya geldim ama bu konularda da destek istemek için geldim. Herkese teşekkür ediyorum. İnşaatlar, maliyetlerle ilgili bazı sıkıntıları gördüm, duydum ve analiz edeceğim, ondan sonra da elimden geldiğince çözmeye çalışacağım.” dedi. (AA)