Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü, ’18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’ ile ’22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü’ kapsamında açıklamalarda bulundu.
Genel Müdürlük, bireylerin ağız ve diş sağlığını koruması için çeşitli öneriler sunarak düzenli diş fırçalama, sağlıklı beslenme ve diş hekimi kontrollerinin önemine dikkat çekti. Bu özel hafta ve gün kapsamında, toplumda farkındalığın artırılmasının hedeflendiği vurgulandı.
Genel Müdürlük’ten yapılan açıklamada, “Ülkemizin ilk dişçilik yüksekokulu olan ‘Dişçi Mekteb-i Aliyesi’ Tıp Fakültesi bünyesinde 22 Kasım 1908 tarihinde kurulmuştur. 1996 yılından bu yana her yıl 22 Kasım günü ‘Diş Hekimliği Günü’, 22 Kasım’ı içine alan hafta ise ‘Ağız Diş Sağlığı Haftası’ olarak kutlanmaktadır. Sağlıklı bir yaşam ağız ve diş sağlığıyla başlar bu nedenle ağız ve diş sağlığını bozan faktörler vücut sağlığını da etkilemektedir. Diş çürükleri ile diş eti hastalıkları; kalp-damar hastalıkları, kronik solunum yolları hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum gibi hastalıkların risklerini arttırmaktadır. Ayrıca bazı hastalıkların ilk ve en önemli belirtileri ağızda görüldüğü için ağız ve diş muayenelerinin düzenli aralıklarla yapılması gerekir. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ağız sağlığını, bireylerin yemek yeme, nefes alma ve konuşma gibi temel işlevleri yerine getirmesini sağlayan ağız, diş ve orofasiyal yapıların durumu olarak tanımlar. Özgüven, ağrı, rahatsızlık ve utanç duymadan sosyalleşme ve çalışma yeteneği gibi psikososyal boyutları kapsar. Ağız sağlığı, erken yaştan yaşlılığa kadar yaşam boyunca değişkenlik göstermekle beraber genel sağlık için vazgeçilmezdir ve bireylerin topluma katılmalarını destekler” ifadelerine yer verildi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, diş ve diş eti rahatsızlıklarını; yaygınlığı ve tekrarlama oranları nedeni ile insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olarak tanımladığı belirtilerek, “DSÖ’nün hastalık yükü verilerine göre; ağız ve diş hastalıkları, dünya nüfusunun neredeyse yarısını (dünya genelinde 3,5 milyar kişiyi) etkileyen en yaygın bulaşıcı olmayan hastalıklar olup, yaşamın erken dönemlerinden yaşlılığa kadar tüm yaşam boyunca görülür. Ağız ve diş hastalıkları, yoksul ve sosyal açıdan dezavantajlı bireyleri orantısız bir şekilde etkilemektedir. Ağız ve diş sağlığı hastalıklarından etkilenen bireylerin 4’te 3’ü düşük gelir düzeyli ülkelerde yaşamaktadır. Kalıcı dişlerde tedavi edilmemiş diş çürükleri en yaygın görülen sağlık sorunudur. 2,5 milyar kişi tedavi edilmemiş diş çürükleri ile yaşamaktadır. 1 milyar kişi diş eti hastalıklarından etkilenmektedir. Şiddetli diş eti enfeksiyonu (periodontitis), dünya nüfusunun neredeyse yüzde 10’unda görülmektedir. 350 milyon kişi total diş kaybı (ağızdaki tüm dişlerin kaybı) ile yaşamaktadır. Ağız ve diş hastalıkları nedeniyle dünya genelinde 50 milyondan fazla okul saati kaybedilmektedir. Bu durum, öğrencilerin sınıf içi performansını, yaşamlarını ve ilerleyen dönemlerdeki başarılarını da etkileyebilmektedir” denildi.
Devamında, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine işaret edilerek şu ifadelere yer verildi:
“0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili Türkiye genelinde gerçekleştirdiği 2022 Türkiye Çocuk Araştırması’na göre anneleri/temel bakım vericileri tarafından günde en az 1 defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 66,5’tir. Cinsiyete göre diş fırçalama oranlarına bakıldığında, kız çocukların erkek çocuklara göre daha fazla diş fırçalama oranına sahip olduğu görülmektedir. Yaş ilerledikçe diş fırçalayan çocukların oranı artmaktadır. Günde 1 defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 21,3 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 39,3’tür. Çocukluk çağında görülen diş çürüklerinin ve erken diş kayıplarının olumsuz etkileri şu şekilde sıralanabilir. Beslenmenin olumsuz yönde etkilenmesine bağlı fiziksel gelişimde gerilik, çiğneme bozuklukları, konuşma bozuklukları, çapraşık diş ve çene bozukluklarının (ortodontik problemlerin) sebep olduğu estetik sorunlara bağlı psikososyal etkiler, okul performansında düşme, enfeksiyon odaklarının oluşması nedeniyle genel sağlığı etkilenmesi. İlk süt dişinin sürmesi ile birlikte dişlerin fırçalanmasına ve temizlenmesine başlanmalıdır. Gece beslenmelerinde diş yüzeyleri silinerek süt ya da mama artıkları diş yüzeylerinden uzaklaştırılmalıdır. Temizleme işlemi tülbent ya da hazır diş temizleme mendilleri parmağa dolanarak yapılabilir. Ayrıca silikon parmak diş fırçaları hem diş temizliği hem de diş kaşıma için kullanılabilir.”