Osteoporoz: Tanı, Tedavi ve Uzun Dönem Yönetim Rehberi

Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması sonucu kemiklerin kırılgan hale gelmesiyle karakterize, genellikle sessiz ilerleyen kronik bir kemik hastalığıdır.

Osteoporoz: Tanı, Tedavi ve Uzun Dönem Yönetim Rehberi

Osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve kemik dokusunun mikro mimarisinin bozulması sonucu kemiklerin kırılgan hale gelmesiyle karakterize, genellikle sessiz ilerleyen kronik bir kemik hastalığıdır. Dünya genelinde 200 milyondan fazla bireyi etkileyen osteoporoz, özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ileri yaştaki erkeklerde kırık riskini dramatik biçimde artırır. Kalça, omurga ve önkol kırıkları yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, mortalite oranını da yükseltir. Bu makalede osteoporozun tanımı, epidemiyolojisi, patofizyolojisi, risk faktörleri, tanı yöntemleri, farmakolojik ve farmakolojik olmayan tedavi yaklaşımları, komplikasyonları, hasta eğitimi ve uzun dönem izlem stratejileri ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

İçindekiler

1. Tanım ve Etiyoloji

Osteoporoz, Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre, kemik mineral yoğunluğunun (KMY) genç erişkin referans ortalamasının 2,5 standart sapma (SD) veya daha fazla altında olmasıdır (T-skoru ≤ –2,5). Kemik dokusunun yapısal bütünlüğünün bozulması ve mikro mimari değişimlerle karakterize bu durum, kemiklerin mekanik dayanıklılığını azaltarak fragil kırıklara predispoze eder. Osteoporoz primer (yaşa ve hormonal değişikliklere bağlı) veya sekonder (ilaçlar, endokrin bozukluklar, malabsorbsiyon sendromları vb.) olabilir.

2. Epidemiyoloji ve Toplum Sağlığı Yükü

Global çapta erişkin nüfusun yaklaşık %15-20’si osteoporoz tanısı almış durumdadır. Türkiye’de 50 yaş üstü kadınlarda prevalans %30-35, erkeklerde ise %10-15 civarındadır. Her yıl dünyada 8,9 milyon kemik kırığı osteoporozla ilişkilidir; bunların üçte biri kalça kırığı, üçte biri omurga kırığı, geri kalanı ise önkol ve diğer kemiklerdedir. Kalça kırığı vakalarının %20-30’u bir yıl içinde mortaliteye yol açarken, hayatta kalanların %50’si bağımsız yaşam fonksiyonlarını kaybedebilir.

3. Patofizyoloji

Osteoporoz patofizyolojisi, kemik yeniden şekillenmesi sürecindeki dengesizlik sonucu kemik rezorbsiyonunun (osteoklast aktivitesi) kemik yapımından (osteoblast aktivitesi) daha fazla olmasıyla ortaya çıkar. Dört aşamalı kemik modellenmesi ve yeniden modellemesi şunları içerir:

Yaşlanma, östrojen eksikliği (menopoz sonrası), kronik inflamasyon, glukokortikoid kullanımı, beslenme yetersizlikleri, D vitamini eksikliği ve hareketsizlik kemiğin yeniden modelleme döngüsünü bozarak net rezorbsiyon artışına neden olur.

4. Risk Faktörleri

Osteoporoz ve kırık riskini artıran faktörler şu başlıklarda incelenebilir:

4.1. Değiştirilemeyen Faktörler

4.2. Değiştirilebilir Faktörler

5. Tanı Yöntemleri

Osteoporoz tanısında temel yöntemler:

6. Evreleme ve Fraktür Risk Değerlendirmesi

FRAX aracı aşağıdaki kırıklara yönelik 10 yıllık risk hesaplar:

FRAX sonuçlarına göre risk:

7. Farmakolojik Tedavi Seçenekleri

Kırık riski yüksek, T-skoru ≤ –2,5 veya kırık öyküsü olan hastalarda farmakolojik tedavi endike olabilir. Başlıca ajanlar:

7.1. Bisfosfonatlar

7.2. Denosumab

7.3. Romososumab

7.4. Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM)

7.5. Paratiroid Hormonu Analogu

8. Non-Farmakolojik Yaklaşımlar

9. Komplikasyonlar ve Kırık Yönetimi

Osteoporotik kırıklar kalça, omurga ve önkol fraktürleri olarak sınıflanır. Komplikasyonlar:

10. Hasta Eğitimi ve Yaşam Tarzı Adaptasyonları

11. Uzun Dönem İzlem ve Takip

12. Sonuç

Osteoporoz, kırık riski ve morbiditeyi artıran yaygın bir kemik hastalığıdır. Erken tanı, FRAX ve DXA kullanımı, risk faktörlerinin modifikasyonu ve uygun farmakolojik tedavi seçimi ile kırık riski büyük ölçüde azaltılabilir. Bisfosfonatlar, denosumab, romososumab, SERM’ler ve PTH analogları, hastanın profil ve riskine göre titizlikle seçilmelidir. Beslenme, egzersiz, yaşam tarzı düzenlemeleri ve hasta eğitimi de tedavi başarısında kritik öneme sahiptir. Multidisipliner takip ve uzun dönem izlem, kırıkların önlenmesi ve yaşam kalitesinin korunması için gereklidir. Sağlık Ağı olarak bizler, osteoporoz yönetiminde en güncel kanıta dayalı rehberleri ve klinik uygulamaları sizlere sunmayı sürdüreceğiz.

Exit mobile version