Hemşireler, disiplin açısından genel memur kurallarına tabidir. Devlet memurlarının mazeretsiz ve izinsiz olarak göreve gelmemeleri durumunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde belirtilen disiplin cezalarıyla karşılaşmaları mümkündür. Ayrıca, ilgili düzenlemeye göre, kesintisiz olarak işe gelmeyen memurlar memuriyetten çekilmiş sayılmaktadır.
Bazı ceza maddelerinde memurun göreve gelmeme eyleminin kesintisiz olması şartı aranmaktadır. Bu yazıda, memurların mazeretsiz ve özürsüz olarak işe gelmemeleri halinde uygulanacak yaptırımları ve uygulamada karşılaşılan sorunları, daha önceki mahkeme kararları ve Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşleri ile birlikte ele alacağız.
Göreve Gelmemenin Yaptırımları
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesinde yer alan “Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır” hükmü gereği, mazeretsiz ve kesintisiz 10 gün boyunca göreve gelmeyen bir memur memuriyetten çekilmiş sayılmaktadır.
657 sayılı kanunun 125. maddesine göre:
- Özürsüz olarak 1-2 gün göreve gelmemek: Aylıktan Kesme Cezası
- Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek: Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası
- Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek: Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası
Bu yaptırımlardan da anlaşılacağı üzere, göreve gelmeme eyleminin ceza gerektirmesi için, öncelikle özürsüz olması ve kesintisiz gün sayısının dikkate alınması gerekmektedir. Hangi durumların mazeret olarak kabul edileceği ve kesintisiz gün sayısının nasıl hesaplanacağı ise uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Yazının ilerleyen kısımlarında, bu konularla ilgili mahkeme kararları ve Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşleri ile ilgili bilgiler paylaşılacaktır.
DANIŞTAY 12.DAİRESİ ESAS NO: 2003/1034 KARAR NO: 2005/4521 KARAR TARİHİ: 13.12.2005
ÖZET:Kesintisiz 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılan davacının 10 günlük süresinin son iki gününün Cumartesi, Pazar günlerine rastlaması, bu günlerde de hukuken göreve başlamasının mümkün bulunmaması karşısında işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
Olayda, davacının 21.6.2001-29.6.2001 tarihleri arasında 9 gün süreyle görevine gitmediği günü gününe tutulan tutanaklarla sabit olmakla birlikte, kesintisiz ve mazeretsiz olarak görevine devam etmediği ileri sürülen 30.6.2001 ve 1.7.2001 tarihlerinin hafta sonu tatili olan Cumartesi ve Pazar günlerine rastlaması nedeniyle davacının bu tarihlerde fiili olarak göreve başlayamayacağının açık olması, sonraki ilk iş günü olan 2.7.2001 Pazartesi gününden başlamak üzere 6.7.2001 tarihine kadar olan dönemde ise davacının, Mal Beyanında Bulunmamak suçundan dolayı aldığı cezanın infazı için cezaevinde bulunması nedeniyle bu tarihler arasında görevine devam etmemesi halinin kabul edilebilir bir mazeret niteliği taşıması karşısında, 30.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında mazeretsiz bir devamsızlıktan söz edilemeyeceğinden, davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevinden çekilmiş sayılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Göreve Gelmeme Fiilinin Tespitine İlişkin Mahkeme Kararı
DANIŞTAY 12.DAİRESİ ESAS NO:2005/5195 KARAR NO:2006/1109 KARAR TARİHİ27.03.2006
ÖZETİ: Öğretmen olan davacının görevine devam etmediğinden bahisle Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın devam durumu hakkında gerekli inceleme yapılmadan reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının öğretmen olarak görevli olması göz önünde bulundurularak, görev alanı ile ilgili tüm yasal mevzuat dikkate alınmak suretiyle göreve gelmediği iddia edilen 16.12.1998-30.6.1999 tarihleri arasında davacının devam durumunu gösteren görev defteri, bu tarihler arasında görevlendirildiği hizmetiçi eğitim seminerleri, ders ve konferanslarda görevlendirilmesine ilişkin belgeler ve bu görevlendirmelere katılımını gösteren diğer belgelerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun yukarıda yer verilen 20. maddesi hükmü uyarınca getirtilerek incelenip değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Sendikal Faaliyetten Dolayı Göreve Gelmeyen Memura Ceza Verilemeyeceği Hakkında Karar
T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu Esas No : 2009/1063 Karar No : 2013/1998
Bu durumda, davacının, sendikal faaliyet gereği, 11/12/2003 tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya 657 sayılı Kanunun 125/C-b maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır
Göreve Gelmeyen Kişinin Sonradan Aldığı Sağlık Raporunun Mazeret Kapsamında Olduğu Hakkında Karar
T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu Esas No: 2005/2156 Karar No: 2008/1787
Özeti : Davacının müstafi sayılması işleminin iptali istemiyle açılan davada; idare mahkemesince, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin olarak sonradan temin ettiği, ancak davalı idarece dikkate alınmayan sağlık raporunun, davacının bir başka hastaneye sevkinin sağlanarak inceletilmesi sonunda, sözü edilen sağlık raporuna itibar edilmesi gerektiği, böylece davacının göreve gelmediği günler için kabul edilebilir mazeretinin bulunduğu sonucuna ulaşılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde, hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında..
İzin Almadan İşe Gelmeyen Memurun Eşinin Babasının Ölümü Nedeniyle İşe Gelmediğini Sonradan Bildirmesi Mazeret Kapsamında Sayan Mahkeme Kararı
T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2012/4436 Karar No : 2015/6001
……..Her ne kadar davacının 31.05.2010-04.06.2010 tarihleri arasında işe gitmediği hususu sabit olsa da, söz konusu tarihlerde işe gitmemesinin eşinin babasının vefatından kaynaklandığı, geçerli bir mazereti olan davacının bu mazereti nedeniyle işe başladığı tarihte izin talebinde bulunduğu, ayrıca 657 sayılı Kanun’un 104. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan ve 13.02.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren değişiklikle; memurların kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verileceği düzenlemesinin getirildiği görülmektedir.Bu durumda; geçerli bir mazereti nedeniyle işe gidemediği ve işe başladığı tarihte mazeretini de belirtmek suretiyle izin talebinde bulunduğu açık olan davacının………1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır
Göreve Gelmeme Fiili Gün Olarak Hesaplanması Gerektiği Yönünde Karar
DANIŞTAY KARARI, 1. Daire 1983/309 E., 1983/323 K., 15.12.1983 T.
Esasen, sözü edilen 125.maddenin E-d bendindeki, “özürsüz olarak kesin tisiz 10 gün veya bir yılda toplam 20 gün göreve gelmeme” ibaresinde yer alan “gün” sözcüğünden tam bir çalışma gününün amaçlandığı, hükmün anlatım biçiminden derhal ve açık olarak anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, tam gün olarak toplam 20 gün devamsızlığı olmayan, ancak görevden uzak kaldığı saatlerin toplamı 20 günü geçen bir memurun 657 sayılı Yasanın değişik 126.maddesinin E-d fıkrası uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılamıyacağı mütalaa kılındı. İdari İşler Kurulundan geçmemiştir.
Özürsüz Olarak Bir Yıl İçinde İfadesinde Yıl Hesabının Nasıl Yapılacağına İlişkin DPB Görüşü
Devlet Personel Başkanlığınca verilen 08/07/2014 tarih ve 343 sayılı görüşte ” 1 yıllık sürenin hesabında takvim yılının değil memurun devamsızlık yaptığı son günden önceki bir yıllık zaman diliminin anlaşılması gerektiği bildirilmiştir.”
Konunun daha iyi anlaşılması için konuyu bir örnekle açıklamamız gerekirse örneğin 20.07.2017 tarihinde özürsüz olarak 2 gün göreve gelmeyen memur hakkında disiplin soruşturması yapılması durumunda ilgiliye bu iki gün için aylıktan kesme cezası verilip aynı zamanda 20.07.2016 tarihinden 20.07.2017 tarihleri arasında ilgili memurun özürsüz olarak devamsızlıkları olup olmadığı incelenmelidir.Eğer ilgili memurun bu dönem içerisindeki devamsızlıklarının toplamı 20 güne ulaşmış veya geçmiş ise ilgili memurun Devlet Memurluğundan çıkarılması yönünde işlem yapılabilecektir.
Çekilme İşleminde Kesintisiz 10 Gün Hesabında Hafta sonu ve Bayram Günlerinin Hesaba Katılması Hakkında DPB Görüşü
ÖZET : Devlet memurunun çekilme isteğinde bulunmuş sayılabilmesi için gerekli görevin kesintisiz 10 gün terk edilmesindeki sürenin hesabında hafta sonu tatil günleri ile ulusal, milli ve resmi bayram günlerinin de hesaba katılması gerektiği hk. (21.09.1999-17 sayılı Bülten-43. Sayfa)
Teşkilat yapısında ve kadro sayısında küçülmeye gidilmesi kişinin resen emekli edilmesine gerekçe olur mu?
Teşkilat yapısında ve kadro sayısında küçülmeye gidilmesi kişinin resen emekli edilmesine gerekçe olur mu?
Bu hükme göre, Devlet memurunun çekilme isteğinde bulunmuş sayılabilmesi için gerekli görevi terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi koşulunun, çalışma günlerinin arasında kalan hafta sonu tatil günleri ile ulusal, milli ve resmi bayram günlerinin de hesaba katılması suretiyle belirlenmesi, 10 uncu günün tatile rastlaması halinde ise bu tatilden sonraki ilk mesai gününün 10 uncu gün olarak kabul edilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.
Sokağa Çıkma Yasağı Nedeniyle İşe Gelmeyen Memurun Mazeretinin Geçerli Olduğu Hakkında DPB Görüşü
ÖZET: Sokağa çıkma yasağı sebebiyle görevine gelemeyen memurun çekilmiş sayılıp sayılamayacağı hk. (29/04/2016-2641)
-Kamu düzeni ve kamu güvenliği nedeni ile ilan edilen sokağa çıkma yasağı sebebiyle göreve gelemeyen memurun, bu durumu resmi makamlarca verilmiş bir belge ile ispat etmesi durumunda, göreve gelemediği bu sürelerin yıllık izinden düşülemeyeceği, mazeret izni kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu süreler için kişi hakkında herhangi bir işlem yapılmasının, uygun olmayacağı mütalaa edilmektedir.