Nobel ödüllü Prof. Dr. Sancar’ın beyin kanseri çalışmasının detayları belli oldu.

Sancar’ın makalesi, ABD’nin en saygın bilim dergilerinden Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri’nde (PNAS) acil yayımlandı. EdU molekülü 2008 yılından beri moleküler biyolojide en fazla kullanılan kimyasal maddelerden biri. Sancar, “Bana Nobeli kazandıran DNA onarım mekanizmasını çözmek için 10 yıl çalıştım, basit bir şey bulmak için. Bu çalışmayı ise ocak ayında başlattık, şubat ayında anormal bir şey […]

nobel odullu prof. dr. sancar8217in beyin kanseri calismasi

Sancar’ın makalesi, ABD’nin en saygın bilim dergilerinden Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri’nde (PNAS) acil yayımlandı. EdU molekülü 2008 yılından beri moleküler biyolojide en fazla kullanılan kimyasal maddelerden biri. Sancar, “Bana Nobeli kazandıran DNA onarım mekanizmasını çözmek için 10 yıl çalıştım, basit bir şey bulmak için. Bu çalışmayı ise ocak ayında başlattık, şubat ayında anormal bir şey olduğunu fark ettik, bunun hücreyi öldürdüğünü fark ettik.” diye konuştu.

Sancar, deneyler hakkında, “Daha bir iki deney yapmıştık, pek emin değildik, döndükten sonra bu işe devam ettik. Bütün kontrolleri yaptık ve bunun kesinliğini ispat ettik. Ve hücreleri nasıl öldürdüğünü gördük.” dedi.

Hücre kültürüne konulan EdU

Sancar, hücre kültürüne konulan EdU’nun hem normal hücreleri hem de kanser hücrelerini öldürdüğünü birkaç yıl önce bilim insanlarınca bulunduğunu, ancak bunun sebebini bulamadıkları için bu konudaki çalışmalara devam edilmediğini aktardı.

Sancar “Bu kimyasal madde EdU’nun diğer özelliği de ‘blood brain barrier’ diye bi şey var, ‘kan beyin seddi’ diye Türkçeye çevirebiliriz, ilaçların çoğu kandan beyin dokusuna geçemiyor. Mesela kanserli hastaların yüzde 80’ninin tedavisinde kullanılan cisplatin adlı ilaç bu bariyerden geçemiyor, o bakımdan beyin kanserleri bununla tedavi edilemiyor. Bu EdU kolayca hiç sorun olmadan (beyne) giriyor. Biz de bu iki şeyi bir araya koyduk, bu kanser hücresini öldürüyor beyne kolayca giriyor.

Normal beyin hücreleri DNA sentezi yapmadıkları için bu kimyasal maddeyi DNA’larına koymuyorlar ama kanser hücreleri devamlı çoğaldıkları için DNA sentezi yapıyor ve EdU’yu DNA’larına alıyorlar. Sonra (hücredeki) ekzisyon onarım onu çıkarıyor, tekrar koyuyor, tekrar çıkarıyor, sonunda kör bir döngü oluyor ve hücre ölüyor.” dedi.

Sancar, tam açılımı “5-ethynyl-2-deoxyuridine” olan EdU’nun normal DNA’da bulunan timin sentetik bir şekli olduğunu, diğer moleküllerle aralarındaki fark çok az olduğunu, DNA’nın da bu farkı göremeyerek EdU’yu içine aldığını belirtti.

Sancar “Böyle bir duruma gelince, takip edilecek yol, önce farelerde denersiniz, farelerde olumlu sonuç alırsanız gönüllü insanlara geçersiniz. Biz fare deneyi yapan beyin kanseri bir profesör ile anlaştık, onunla kasım veya aralık ayında birlikte fare deneylerine başlayacağız. Eğer farelerdeki beyin tümörünü öldürebilirsek sonra insanlara geçeceğiz.” dedi.

Sancar: Fare deneylerinin bitmesinin 2 yıl alabilir.

Sancar, şu aşamada bu buluşun insan tedavisinde başarı oranının yüzde 3 olarak gördüğünü kaydederek, kanser hastalarına da “Mesajım şu, iyimser olun, şimdiki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışın.” diye seslendi.

Sancar “Bir hastanın babası kızına yapılan müdahalelerin özetini bana gösterdi. Bizim Türk doktorları cerrahi alanda Avrupa’nın birçok ülkesinden, ABD’nin birçok eyaletinden çok ileride, çok başarılı ve modern ameliyatlar yapılabiliyor ve başarılı sonuçlar alınabiliyor. Bu bakımdan iyimserliğe devam edin. Fakat bu EdU şu an kullanılacak safhada değil, inşallah olumlu sonuç alırız, Türkiye’mize, halkımıza, insanlığa faydalı bir şey yapmış oluruz.” dedi.

Uzun Yaşamın Sırrı

Aziz Sancar, 75 yaşına rağmen hala bu kadar azimle çalışmasını “Bu tür sorulara cevabım şu. Biz Türkler kavga etmeyi çok severiz, ben bunu yapmamaya söz verdim ve yapmıyorum. O bakımdan Türk gençlerine genellikle, Türk insanına benim mesajım: Aman kardeşim kavga etmeyi bırakın, birbirinizi tenkit etmeyi bırakın, hele bu sosyal medya çıkalı milletin işi gücü birbirine sataşmak oldu. Ben sosyal medyayı bir ara arkadaşların zoruyla kullandım, baktım bunun faydadan çok zararı var, onu da kullanmıyorum.

Bu dünyaya gelmişiz, iyi bir şey bırakıp göçüp gideceğiz, benim düşüncem bu. Bunun gibi olumlu bir şeyler yapmak, bilirsiniz ben çok milliyetçiyim, herkes bilir, hem Türkiye’ye hem Türk dünyasına ve genel olarak insanlığa katkı yapınca beni mutlu eden o.” şeklinde açıkladı.

Exit mobile version