Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, Maymun çiçeği (mpox) ile mücadelede kitlesel aşılama yerine, virüsün yaygın olduğu bölgelerde “hedefli aşılama” stratejisinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Harris, bu virüsün Covid-19’a kıyasla yayılmasının daha kolay durdurulabileceğini belirtti.
Maymun Çiçeği Virüsünün Yeni Türleri ve Yayılma Riski
Harris, Maymun çiçeği virüsünün iki genetik türü olduğunu ifade etti: “Klad 1” ve “Klad 2”. Özellikle endişe duyulan yeni tür “Klad 1b”, hızla yayılan ve çocuklar arasında yüksek ölüm oranlarına sahip bir tür olarak tanımlandı. Harris, bu türün, geçen yıl görülen vakalardan çok daha fazla olduğunu ve virüsün Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden diğer ülkelere sıçradığını aktardı.
Yeni tür “Klad 1b”nin ölüm oranlarının yüzde 3 olduğunu ve çocuklar gibi savunmasız gruplarda bu oranın daha da yüksek olabileceğini belirtti. Ayrıca, virüsün çatışma bölgelerinde yerinden edilmiş bireyler arasında hızla yayıldığını ve bağışıklık sistemleri zayıf olan kişilerin tehlike altında olduğunu söyledi.
Harris, çiçek hastalığı ve HIV enfeksiyonuna yakalanmış bireylerin M çiçeği virüsünü daha ağır geçirebilme olasılığına işaret ederken, bu kişilerin ölüm riskinin daha fazla olduğunu belirtti. Harris, M çiçeği virüsü için spesifik bir antiviral tedavi bulunmadığını, ancak semptomatik tedavi ile hastalığın yönetilebileceğini belirtti. Hastaların ateş ve diğer semptomlar için tıbbi tedavi almasının ve kendilerini izole etmelerinin önemini vurguladı.
M çiçeği virüsü nedeniyle bir kapanmaya ihtiyaç var mı?
Harris, çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların M çiçeğine karşı etkili olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“M çiçeği virüsüne sahip olduğu bilinen biriyle temas kuranlara, bu temastan sonraki 4 gün içinde bu aşıları olması önerilir. Aşılanması gereken bir diğer grup da salgının olduğu bölgedeki sağlık çalışanlarıdır. Ayrıca daha büyük risk altında olanlardır. (M çiçeği virüsü için) Kitlesel aşılama önerilmiyor. Bu çok önemli. Virüsün bulaştığı yerlerde hedefli aşılama yapılması gerekiyor. Şu anda zor olan, sınırlı olan aşıyı tedarik etmek ve onları salgının olduğu yere ulaştırmak. Aşı stokları konusunda Kuzey Avrupa, ABD ve Japonya iyi kaynaklara sahip. Bu yüzden şu anda stokları olan ülkelerle ve üreticilerle üretimi artırmak, ayrıca bu stokları ihtiyaç duyulan yere ulaştırmak için çok yakın bir şekilde çalışıyoruz. Bu aktif bir virüs. Kimin hasta olduğunu bildiğiniz, iyi bir temas ve izolasyon önlemleri takibi yaptığınız sürece oldukça kolay bir şekilde durdurulabilir. Yani (salgın nedeniyle) bir kapanmaya ihtiyaç yok. İhtiyaç olan şey, tam olarak kimin hasta olduğunu bilmeniz için çok iyi bir gözetim. İyi laboratuvar teşhislerine ihtiyacınız var, böylece kimin hasta olduğunu ve virüsün nerede olduğunu ve değişip değişmediğini takip edebilirsiniz.”
M çiçeği virüsünün durumunu takip için iyi laboratuvar teşhislerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Harris, toplumların da bu hastalıkla mücadeleye katılımının önemine işaret etti. Harris, aşılamanın yanı sıra “basit halk sağlığı önlemleri”ne dikkati çekerek hasta ve temaslıların takip edilmesi halinde, virüsün yavaş yavaş bitirilebileceğini söyledi.
“M çiçeğinin bir pandemiye dönüşmesini istemiyoruz”
M çiçeğiyle ilgili insanların “yeni bir Covid-19 gibi süreç başlayabilir mi?” diye tedirgin olduğunu belirten Harris, şunları kaydetti:
“İnsanların Covid-19 gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünerek endişelenmelerine gerek yok. Bu çok farklı bir virüs, farklı şekilde yayılıyor. Covid-19 hava yoluyla bulaşıyor. M çiçeği ise esasen çok yakın fiziksel temas yoluyla yayılıyor. Bu yüzden fiziksel temasla ilgili yapılan her şeyi durdurmak, aslında hava yoluyla yayılan bir şeyi durdurmaktan daha kolay. Çünkü bu büyük bir kalabalığa yayılabilir. Bu birçok toplumun karantinaya girmesinin nedenlerinden biriydi çünkü yapacak şeyleri tükeniyordu. Bu yüzden maske takmak çok önemliydi. Ancak M çiçeği virüsünün dünyaya yayılmasını ve bir pandemiye dönüşmesini istemiyoruz. Çünkü yine sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturacaktır. M çiçeği virüsü, bir pandemiyi önlemek için uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak ilan edildi.”
Pakistan ve İsveç’in M çiçeği vakalarını bildirdiğini belirten Harris, bu iki ülkenin de vakaları tespit ederek hızlı bir şekilde bildirmelerinin önemine işaret etti. Harris, ülkelerin M çiçeği virüsüyle ilgili durumu ve vakaları raporlarında “şeffaf olmalarının” bu alandaki mücadeleye katkı sağlayacağını söyledi.
Maymun çiçeği virüsü nedir?
DSÖ’ye göre, M çiçeği virüsü, Poxviridae adlı virüs ailesine ve Orthopoxvirus cinsine ait “maymun çiçeği” virüsünün neden olduğu viral bir hastalık. Hastalığın yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar yer alıyor. M çiçeği virüsü fare ve sincap gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor. Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaş nedenleri arasında yer alıyor.
Aşı faaliyetleri
Çeşitli ülkelerin sağlık kurumlarının paylaştığı bilgilere göre, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların M çiçeği virüsü için de etkin koruma sağlayabileceği ifade ediliyor. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin sitesinde, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada etkili olduğu belirtiliyor. En etkili yöntem olarak 28 gün arayla iki doz uygulama tavsiye ediliyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun internet sitesinde de “MVA-BN” veya “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic”, AB ve İngiltere’de onaylı tek M çiçeği aşısı olduğu ifade ediliyor. Bu aşının ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da IMVAMUNE ismiyle pazarlandığı belirtiliyor. Aşı 18 yaş ve üstü kişiler için kullanılabiliyor.
Avustralya Sağlık Bakanlığının internet sitesinde de M çiçeğine karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceği belirtiliyor. ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için kullanımının uygun olmadığı aktarılıyor. DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine yaptığı çağrıda acil kullanım listesine yönelik sürecin başlatıldığını duyurdu. DSÖ, ayrıca iki aşının Acil Kullanım Listesi için değerlendirildiğini duyurmuştu. (Dünya)