Kuduz aşısı neden karından yapılır? Sorusu oldukça merak uyandıran bir sorudur. Bunun sebebine değinmeden önce kuduzun ne olduğuna bir bakalım.
Kuduz, memelilerde sinir sistemini etkileyen viral bir hastalıktır. Hastalık hayati tehlike arz eder ve ısırık ve tükürük yoluyla hayvandan insana bulaşabilir. Kuduz aşısı, virüsü vücuttan atarak hastalığa karşı korur. Virüs, enfekte bir hayvanın tükürüğünde bulunur ve bulaşıcı tükürük salgılamaya başlar. Hastalık neredeyse her zaman ölümcüldür. Kuduz aşısı, enfekte bir hayvanla temas eden veya kuduza yakalanma riski yüksek olan kişilere verilir.
Kuduz aşısı oldukça etkilidir ve birçok zengin ülkede hastalık oranları çok düşüktür. Bilim adamları, başta köpekler olmak üzere yerel ev sahibi nüfusun yüzde 80’ini kuduza karşı koruyan aşılar geliştirdiler. Bu aşılama stratejisi, kuduz ölümlerinin sayısında çarpıcı bir azalmaya yol açmıştır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde, kuduz ölüm oranı 20. yüzyılın başlarında yılda 100’den yılda birkaç vakaya düştü. Benzer şekilde, Batı Avrupa ve Karayipler de kuduz aşılarında benzer başarılar elde etti. 1983’ten bu yana, bu bölgelerde kuduz insidansı yüzde 95 azaldı.
Aşı şu anda iki şekilde mevcuttur: Maruz kalma öncesi ve yetişkin. Kuduz aşısının maruziyet öncesi versiyonu kas içinden uygulanır ve deltoid kasa verilmelidir. Ancak çocuklar için kuduz aşısı uyluğun anterolateral kısmından verilebilir. Uygulama yeri kuduz ısırığının yeri ile eşleşmelidir.
Bunlar dışında geçmiş zamanlarda kuduz aşısı karın üzerinden yapılırdı. Bunun sebebi geçmiş yıllar göz önünde bulundurulduğunda maruziyet sonrası tedavide, enjeksiyon başına 0,5 ila 1,0 mL aşı içeren 15 ila 30 enjeksiyon vardı. Bu enjeksiyonlar, geniş yüzey alanı ve bu kadar büyük bir aşı hacmini barındırabilme yeteneği nedeniyle karına uygulandı. Kol veya kalça gibi geleneksel bölgeleri kullanarak böyle bir tedavi uygulamak imkansız olurdu.