Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde normalinden fazla olarak yağ birikmesine sebep olmaktadır, oluşan yağlanmanın derecesi arttıkça karaciğerde iltihaplanmalar oluşmaya başlar ve zamanla zarar vermeye ve vücutta kalıcı hasarlar oluşturmasına sebep olmaktadır.
Organın fonksiyonel yapısındaki azalma sebebiyle asıl görevini yapamayacak ve bu durum karaciğer hücrelerinde karaciğer kanserine veya siroza sebebiyet verecektir. Hepatosteatoz olarak halk arasında bilinen hastalık yavaş yavaş ilerler ve sinsiliği yüzünden bu vakte dek kimse tam olarak neden öldüklerini zamanında anlayamamıştı.
ultrasonografik inceleme sonucunda erken evre karaciğer yağlaması genellikle tesadüfen tespit edilmektedir.
Hastalık ilerledikçe sorunlar artmakta ve harabiyet sınırsız olmaktadır. Bu durum zamana bağlı olarak çok ciddi tehditler oluşturmaktadır. Hastalığın teşhisiyle birlikte hemen tedaviye alınmalıdır.
Karaciğer yağlanması belirtileri nelerdir?
Karaciğer yağlanması bilhassa erken evrelerinde ise kendine özgü bir belirtiye sahip değildir. Genellikle herhangi bir şekilde belirti vermez ve hastaların günlük yaşamında herhangi bir sıkıntı yaşamalarına sebebiyet vermez. Fakat rahatsızlık ilerledikçe ve yağlanma düzeyi arttıkça birtakım hastalar karnın sağ üst kısmında tazyik ve doluluk hissetmeye başlar. Bu hallerde büyüyen karaciğerin dış doku ve kemiklere yapmış olduğu baskıdan kaynaklanır. Karaciğerinde ileri derecede yağlanma ve gelişme olan bir hastada karaciğer kaburgaların arasına doğru baskı yapması sebebiyle hastalığın hekim tarafından yapılacak fiziki muayene sırasında bile tespit edilebilmesi mümkündür. Bunun dışında yaygın görülen karaciğer yağlanmasının tam olarak belirtilen halleri şunlardır:
- Halsizlik ve enerji düşüklüğü
- Göğüs ve karın bölgesinde ağrı
- Çabuk yorulma
- İştahsızlık
- Mide bulantısı ve kusma
- Sarılık
Karaciğer yağlanması ciltteki görüntüleri ile de kendini gösterebilen bir hastalıktır. Nadir olarak günümüzde görülen belirtiler sayesinde yağlanmaya bağlı şekilde belirtiler karaciğer yağlanmasına sahip bireylerde görülür.Kaşıntı, buna bağlı olarak gelişen kızarıklık ve pullanmalar karaciğer yağlanmasının ciltteki birtakım belirtileridir. Bu nedenle bu benzer biçimde problemler yaşayan bireyler bir karaciğer hastalığına sahip olabileceklerini göz önünde bulundurarak zorunlu şekilde test ve tetkikleri yaptırmalıdır.
Karaciğer yağlanması nedenleri nelerdir?
Karaciğer vucutta bulunan yağ metabolizmasında önemli rol oynayan temel organdır. Çeşitli nedenlerle enzimlerin işlevi ve dengesi bozulduğunda karaciğer yağlanmaya ve büyümeye başlar. Bu durumun gelişimini etkileyebilecek birçok faktör vardır. Sağlıksız beslenme en önemlisidir. Uyku aralıkları gibi diyetle ilgili birçok faktör sağlıklı ve dengeli bir şekilde ayarlanmazsa, karaciğer yağlanması olasılığı oldukça yüksektir.
- Obezite
- Alkol ve sigara kullanımı
- Hızlı kilo alıp verme
- Sürekli kullanılan bazı ilaçlar
- Hareketsiz yaşam
- Düzensiz yaşam tarzı
- Yüksek kolesterol
- İnsülin direnci ve diyabet hastalığı
- Toksin içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi
- Gebelik
- Sigara içimine bağlı olarak gelişen ve başlıca sebebi olan akciğer kanseri, kansere bağlı ölüm oranlarında en yüksek sayıyı taşımaktadır. Oysa erken evrede yakalandığında hastalığın tedavi şansı yükseliyor.
- Akciğer kanseri yapısal olarak düzgüsel akciğer dokusundan olan hücrelerin gereksinim ve test dışı çoğalarak akciğer arasında bir kitle (tümör) oluşturmasıyla başlıyor. Burada oluşan kitle ilk önce bulunmuş olduğu ortamda büyüyor, daha ileri aşamalarda ise muhit dokulara ya da dolaşım kanalıyla uzak organlara (karaciğer, kemik, beyin, vb) yayılarak hasara yol açıyor. Akciğer kanseri oldukça yaygın bir kanserdir. Tüm kanserlerin yüzde 12-16’sının, kansere bağlı ölümlerin ise yüzde 17-28’inin nedenini oluşturuyor. Üstelik hem hanım aynı zamanda erkeklerde kansere bağlı ölümlerde birinci sırada yer alıyor.
- Akciğer kanserinin belirtileri:
- Artan öksürük Akciğer kanserinin ilk semptomlarından biri olan öksürük, diğer nedenlere bağlı olduğu düşünüldüğü için genellikle hafife alınır, ancak iki haftadan uzun süren ve nedeni belirlenemeyen öksürük akciğer kanserinin ana göstergesidir. Ayrıca balgamda kanın görülmesi veya balgamın koyu kahverengi şeklinde atımı sırasında akıllara gelmelidir ki akciğer kanserinin önemli belirtilerindendir.
- Göğüs ağrısı Yine birçok nedene bağlı olabilen göğüs ağrısı aslında akciğer kanserinin ana semptomlarından biridir.
- Nefes darlığı Akciğer kanserinin tüm evrelerinde nefes darlığı ve hırıltılı solunum gibi solunum semptomları görülebilir. Yaşlı ve kilolu kişiler nefes darlığını yaşa bağlarken, gençler de işlerinin yoğunluğundan dolayı doktora gitmediklerini söylüyorlar. Ancak akciğer hastalığında erken teşhisin hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.
- İştahsızlık ve kilo kaybı Özellikle aktif sigara içenler, iştahsızlıkları varsa doktora başvurmalıdır.
- Ses kısıklığı ve yutma güçlüğü Akciğer kanseri belirtilerinden biri olan ses kısıklığı ve yutma güçlüğü, diğer belirtiler gibi birçok nedenden kaynaklanabilir, sonuçlara bağlı kalındığında bu durum çok önemlidir.
- Yorgunluk, sürekli halsizlik ve halsizlik akciğer kanserinde olmaması gereken yaygın belirtilerdendir, solunum problemlerine eşlik etmektedir, bu nedenle akciğerinizi bu şekilde semptomlar gördüğünüzde hastaneye giderek kontrolünü yaptırmayı ihmal etmeyin.
- Parmaklarda şişkinlik Parmak uçlarında ve ayak parmaklarında yumuşak dokunun şişmesi ve yuvarlaklaşması sonucu oluşan kalınlaşma sebebiyle yavaş ve sancısız gelişmesi, akciğer kanseri dışındaki nedenlerden kaynaklandığını gösterir. Ancak hızlı ve ağrılı başlangıç, akciğer kanserinin belirtilerinden biridir.
- Vücut ağrıları Ülkemizde sırt ve omuz ağrıları sık görülmesine rağmen, ofis çalışanları bunun temel olarak kötü duruş ve işte uzun saatler çalışmaktan kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünebilir. Kollarda, bacaklarda ağrı veya beyne yayılmışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtilerdir. Boyundaki ve köprücük kemiği üzerindeki bezlerin büyümesi özellikle akciğer kanserini gösterir.
- Sık tekrarlayan enfeksiyonlar Bronşit ve pnömoni gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık sık tekrarlaması ve iyileşmemesi akciğer kanserinin belirtileridir. Özellikle 15 yıldan uzun süredir günde bir paket sigara içen veya 15 yıldır sigarayı bırakmamış kişilere yılda bir kez test yapılması önerilir.
- Bilimsel çalışmalar; Ağır sigara içme öyküsü olan 55-74 yaş aralığındaki kişilerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserini erken teşhis etmenin mümkün olduğunu göstermektedir.
- İlk aşama olarak adlandırılan ilk aşamada tedavi ile başarı oranı yüzde 80-90’a ulaşabilirken, uzun yıllar sigara içen kişilerin şikâyet etmeseler bile düzenli kontrollerini yaptırmaları gerekir.
- Göz kapağı düşüklüğü Göz kapağı sarkması ve gözbebeğinin daralması ve yüzün aynı tarafında terleme olmaması da akciğer kanserine işaret edebilir, bu duruma tıpta Horner sendromu denir.
- Bu semptomlardan bir veya daha fazlasına sahipseniz hemen bir göğüs hastalıkları uzmanına görünmelisiniz. Bu semptomlar mutlaka akciğer kanseri olduğunuzu göstermemektedir, başka durumları da gösterebilir, ancak altta yatan neden araştırılmalı ve tedavi edilmelidir.