Bugün Beştepe’de gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamalarının Satırbaşları:
“Aziz milletim, sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Mübarek 3 ayların sorgulama, yenilenme fırsatı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Ramazan-ı şerife yaklaştığımız 3 aylarda, kadir gecelerini şimdiden tebrik ediyorum.
‘‘SEÇİM İÇİN 14 MAYIS’I UYGUN GÖRDÜK’
Bilindiği gibi cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin normal tarihi 18 Haziran’dı. Ancak bu tarihi güncelleme ihtiyacı duyduk. Bu anlayışla yaptığımız çalışmalarda 14 Mayıs Pazar tarihinin en uygun tarih olduğunu gördük. Meclisimiz gereken çoğunluğu sağlamazsa, Cumhurbaşkanı olarak biz süreci başlatacağız.
Güncellemenin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu seçim cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin birlikte seçilmesini sağlayan ikinci seçim olacaktır. Bu seçim dönemini milletimiz yeni bir fırsata çevirmenin gayreti içerisindeyiz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemizi dünyanın müreffeh ülkeler seviyesine çıkmasını hedefliyoruz.
Küresel siyaset ve ekonomi düzeninin krizlerle sarsıldığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin güçlü duruşunu kabul etmek istemeyenler olacaktır. Eser ve hizmet alt yapısı sağlam, askeri ve teknolojik imkanları olan Türkiye’yi kabul etmeyenler sonuna kadar direnecektir. Ancak biz istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkabileceğimizi cümle aleme ispatladık. Geçmişte krizler içinde boğulan Türkiye’den, krizleri fırsata çeviren bir Türkiye haline getirdik. Siyasetimiz, geçmişle kıyas edilmeyecek bir olgunluk seviyesine ulaştı. Ekonomimiz, küresel operasyonlara rağmen, dünyanın takdirini kazanan bir yere geldi. Hamd olsun, potansiyelimiz ve imkanlarımız hepsinin üstesinden gelecek imkanlara sahiptir.
Geçtiğimiz pazartesi günü merhum Şule Yüksel Şenler hanımefendi adına kurulan vakfın hizmet binasını açtık. Aynı gün Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi yaptık. Salı günü İran Dışişleri Bakanını konuk ettik. Çarşamba günü grup toplantımızda savunma sanayimize olan saldırıları değerlendirdik.
Cuma günü Ukrayna devlet başkanı Zelenski ile bir telefon görüşmesi yaptık. Cumartesi günü Bursa’da verimli bir gün geçirdik. Emniyetten resmi rakamı istedim. Katılanların sayısı 120 bini bulduğunu söylediler. Ardından gençlerle coşku dolu bir akşam geçtik. Pazar günü İstanbul’da Kağıthane’den İstanbul Havalimanını ulaşımı konforlu bir hale getirecek bir projenin açılışına katıldık. Paris’te bile yok. Paris’teki metronun çatısı akıyor. ‘Bunun kaptanı yok mu?’ diye soruyor, bilmiyor ki biz şu ana kadar 10 tane kaptansız metro yaptık.
Bizim fiillerimizin ulaştığı yere bunların hayalleri bile ulaşamaz. Boğazın altından metro geçeceğini kim hayal ediyordu? Bunu biz başardık. Sizin geçmişimizden bu yana kaç tane köprü yaptınız? Biz Yavuz Sultan, Osman Gazi Köprülerimizi yaptık. 18 Mart Çanakkale Köprüsü bir finaldir. Biz Gelibolu’da yeri geliyor 24 saat bekliyorduk. Şimdi köprüden 6 dakikada geçiyorsun. Biz AK Parti olarak Cumhur ittifakı olarak bunu başardık. Bunlar belki o köprülerden de geçmiyordur.
‘İSVEÇ’TEKİ EYLEM İNSANLIĞA HAKARETTİR’
Bütün bu toplantılarımız en önemli yanı gençlerimizle yaptığımız görüşmeler ama şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu İsveç’in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan mukaddes kitabımızı yakmasına kadar varan hadiselerdir. Her şey gibi İslam’la müşerref olarak Kuran’ı Kerim’in aydınlığına kavuşmak bir nasip işidir. Modern demokrasilerde insan hak ve özgürlüklerinin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerinin sınırı diğer insanların hak ve özgürlüklerinin başladığı yere kadardır.
‘İSVEÇ BİZDEN NATO DESTEĞİ BEKLEMESİN’
Hiçbir birey kutsalları aşağılama, bu yönde eylemde bulunma özgürlüğüne sahip değildir. İsveç’teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere herkese yapılmış bir hakarettir. Kuran’ı Kerim’e yönelik bu alçak saldırının Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleşmesi bizim açımızdan hem dini hem milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet uzunca bir süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu zihniyetin son eylemi asırlardır bir arpa boyu yol alınamadığının işaretidir.
Bir haçlı artığının nüshasını yakmasıyla asla zarar görmez. Bu sapkınlığa göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını hesap etmişlerdir. Onların koruması altında bu ihaneti, bu namussuzluğu yapacak onların korumasıyla da biz Müslümanlara ne yaptık diyecek. Kusura bakmasınlar başta söyledik terör örgütlerinde caddelerinizde cirit attıracaksınız bizden NATO’ya girme konusunda destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Biz bir şeyi söylediğimiz zaman dürüst söyleriz. Birileri de bize namussuzluk yaptığı zaman onlara da haddini bildiririz. İsveç yönetimi bizlere kalkıp hak ve özgürlükten bahsetmesine gerek yok. Hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız NATO konusunda destek göremeyeceksiniz.
‘ENFLASYONUN İNDİĞİNİ GÖRECEĞİZ’
En büyük sıkıntımız olan enflasyonu yüzde 64’e düşürdük. İnşallah yüzde 50, yüzde 40’lara indiğini de göreceğiz. 2023’ten ümitli olmak için sebebimiz çoktur. Geçtiğimiz yıl yaşanan olumsuzlukların bertaraf edilmesi için her kesime destek paketi sunduk. Sadece bu ay 3,5 haneye 740 milyon lira elektrik tüketim destek ödemesi yaptık.
KAMUYA BORÇLARIN CEZALARI KALKIYOR
Kurumlarımızın kamu alacaklarını yeniden yapılandıran bir kanun teklifini hazırlıyoruz. Borçların cezalarını kaldırıyoruz. Tüm bu borçları taksitle ödeme imkanı getiriyoruz. 2 bin lirayı aşmayan icralık borçları tasfiye edecek düzenlemeyi yapmıştık. Aynı uygulamayı vergi dairelerimiz için hayata geçiriyoruz. 31 Aralık 2022 tarihinden önceye ait 2 bin lirayı aşmayan borçların cezalarının tahsilinden vazgeçiyoruz.”