İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul’daki depreme hazırlık çalışmalarından bahsetti. Memişoğlu, olası bir afet durumunda ilk 36-48 saatlik dilimin “şok dönemi” diye nitelendiğini belirterek; “Sistemi bu süreçte kendi kendini yönetebilmesi üzerine kurguladık. Bütün sağlık kuruluşlarını eşleştirdik” dedi.
İstanbul dünyanın en dev metropol şehrinden biri. Türkiye dünyanın merkezi ise İstanbul da Türkiye’nin merkezidir aslında. Hem coğrafi hem de kültürel olarak çok sayıda insanın geçiş noktası olan İstanbul’da sağlığı da yönetmek hiç kolay değil. Son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri olan depremi, yine son zamanlarda çok konuşulan hastanelerdeki randevu sıkıntısını ve daha birçok konuyu Türkiye Gazetesi’nden Ziyneti Kocabıyık, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na sordu.
Prof. Dr. Memişoğlu önce muhtemel İstanbul depremi için sağlık açısından yapılan hazırlıkları birer birer anlattı. Memişoğlu ardından İstanbul’da sağlık alt yapısının yüzde 80’inin fiziki olarak depreme dayanıklı olduğunu ve şu anda sayıları 10 olan deprem izolatörlü hastane sayısının yakında 12’ye çıkarılacağını söyleyerek, deprem afet planının da hazırlandığını ifade etti.
Prof. Dr. Memişoğlu “İstanbul’un sağlık sistemini depremden sonraki ilk 36 saat boyunca kendi kendini idare eder hâle getiriyoruz. Bunun için planlarımızı yaptık. İnşallah nisan başında bu çalışmamızı resmîleştireceğiz. Bakanlığa sunduktan sonra AFAD’la görüşerek tekâmül ettireceğiz ve daha sonra ilan edeceğiz” diye konuştu.
İstanbul’da depremin ardından sağlık hizmeti sunumunun çok stratejik bir olay olduğuna değinen Prof. Dr. Memişoğlu “Çünkü deprem sonrasında can kaybı ve uzuv kaybı ile uğraşmak esas olacaktır. İnsanlar ilk 36-48 saatlik şok döneminde ne yapacağını bilmez. Öncelikle bu dönemi planladık. Hangi çalışanımız, hangi hastanemiz, hangi eczanemiz, hangi aile sağlığı merkezimiz nasıl çalışacak, nasıl organize olacak? Kim nereden gelecek, bunları herkesin ezbere bilmesi gerekiyor. Bunun için eğitimler ve tatbikatlar yapmayı planlıyoruz. Benim İl Sağlık Müdürü olarak ilk sekiz saat içinde herhangi bir talimat vermemem lazım” açıklamasını yaptı.
“Bütün Türkiye’deki hastanelerin hepsini İstanbul’la eşleştirdik”
Olası İstanbul depremi anında tüm Türkiye’deki hastanelerden de destek geleceğini kaydeden Prof. Dr. Memişoğlu, bunun da planlamasının hazır olduğunu sözlerine ekleyerek; “Deprem olduğu anda Ankara’daki şehir hastanesindeki cerrah arkadaşım İstanbul’daki hangi hastaneye geleceğini ezbere bilecek. Bütün Türkiye’deki hastanelerin hepsini İstanbul’la eşleştirdik. Ankara’daki bir eczane, İstanbul’daki hangi eczaneye geleceğini, hangi mahallede olacağını bilecek” ifadelerini kullandı.
“İzolatörlü olduğu için bu hastanelerde deprem anında ameliyat bile yapılabiliyor”
Deprem sonrasında izolatörlü hastanelerin merkez olacağını aktaran Prof. Dr. Memişoğlu “Bu hastaneler depremde yıkılmayacakları için 24 saat çalışan hastaneler olacak. Biliyorsunuz izolatörlü olduğu için bu hastanelerde deprem anında ameliyat bile yapılabiliyor. O hastaneler canlı kalacakları için buraları malzeme stoku, yönetimi de dâhil bütün çevresindeki hastaneleri de ve sağlık sistemini yönetecek alanlar olarak tanımlıyoruz. Aynı zamanda hastane çalışanlarının ve ailelerin toplanma alanlarını da hastanenin yanında planlıyoruz. Helikopter pisti de yapılacak” şeklinde konuştu.
“Bazı branşlarda hekim sayısı ile ilgili olarak randevu sıkıntısı yaşanıyor“
Son yıllarda vatandaştan gelen ileri tarihlere randevu verilmesi ya da randevu alamamakla ilgili sıkıntıları da Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na soruldu. Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte İstanbul’da hastane ve yatak sayısının hızla arttığını, sağlığa erişimin kolaylaştığını dile getirerek; “2002’de bir hastanın ortalama sağlık hizmetine ulaşma sayısı 2 iken bugün 10,5’a ulaşmış durumda. Birinci basamak dâhil İstanbul’da günlük poliklinik sayısı 604 bin 998, günlük ortalama acil muayene sayısı 56 bin 679. İstanbul’da insanlar 2023 yılında 170 milyon defa sağlıkçıya ulaşmışlar. Geçmiş senelere göre çok fazla bir rakam” dedi. Randevu sıkıntısı ile ilgili olarak da “Bazı branşlarda hekim sayısı ile ilgili olarak randevu sıkıntısı yaşanıyor. Yeni uzman hekimler yetişiyor” dedi. (Kaynak: Türkiye Gazetesi – Ziyneti Kocabıyık)