Hastasının Ölümüyle Suçlanan Canan Karatay İlk Kez Mahkemede

İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, eski hastası İbrahim Ethem Ceyhun Ülker’in ölümüyle ilgili hatalı tıbbi uygulama (malpraktis) iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mahkeme, duruşmayı 25 Nisan 2025 tarihine erteledi. 2014 yılında kalp damarlarında yüzde 85-90 oranında tıkanıklık tespit edilen Ülker’e bypass ameliyatı önerildi. Ancak 2016 yılında Canan Karatay’a […]

Hastasının Ölümüyle Suçlanan Canan Karatay İlk Kez Mahkemede

İç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, eski hastası İbrahim Ethem Ceyhun Ülker’in ölümüyle ilgili hatalı tıbbi uygulama (malpraktis) iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mahkeme, duruşmayı 25 Nisan 2025 tarihine erteledi.

2014 yılında kalp damarlarında yüzde 85-90 oranında tıkanıklık tespit edilen Ülker’e bypass ameliyatı önerildi. Ancak 2016 yılında Canan Karatay’a başvuran hastaya, ameliyata gerek olmadığı belirtilerek ‘bol tuz’ tüketmesi ve ilaçlarını bırakması tavsiye edildi.

Bu önerilerin ardından böbrek yetmezliği gelişen Ülker, böbrek nakli oldu ve daha sonra kanser teşhisi aldı. 8 Kasım 2024’te kanser tedavisi sırasında hayatını kaybeden Ülker, sağlığında Karatay ve çalıştığı hastane hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nde görülen davada, meslekten men cezası talep ediliyor.

“4 yıldır görmediğim hasta yüzünden suçlanıyorum”

Duruşmada savunma yapan Canan Karatay, “Ben hastayı ilk kez 2016 yılında gördüm, 3-4 sene takip ettim. Muayene sırasında ve devamında hasta çok iyi oldu ve daha sonra geldi bana teşekkür etti. 2020 yılından sonra 4 yıl hastayı ben hiç görmedim, ben 4 yıldır görmediğim bir hasta yüzünden suçlanıyorum. Hasta şeker hastası olduğu için tansiyonu yüksektir, vücudu tuzsuz olduğu için de tansiyonu yüksekti, alkol ve sigara kullanıyordu. Bu da davacıların miras bırakanının sağlığını olumsuz yönde etkiliyordu. Hastaya diyabet beslenme listesi verildi ve Karatay diyet uygulanması önerildi. Alkol ve aşırı meyve kullanımının bırakılması önerildi. Hastaya 2016 yılına kadar şeker hastası olduğu söylenmemiş ancak 2005 teki kayıtlarında ürik asit yüksekliği vardı. Benim önerim ve tedavilerim sonucu ürik asit düşmeye başlamıştır. Kalbinde çarpıntı vardı, benim önerilerim ve tedavilerim sayesinde değerleri düzeldi. Diğer birçok risk faktörleri de benim tedavi ve önerilerim sayesinde düzelmiştir. Ben televizyonlardaki haberlerde gördüğüm kadarıyla ölüm sebebinin kanamadan olduğunu öğrendim. Ülkede tuz yürüyüşü, kırmızı et yürüyüşü ve yumurta yürüyüşü başlattım, avukatımın beyanlarına katılıyorum.” dedi.

“Hastanenin hatası bulunmamaktadır”

Davalı hastane avukatı, “Müvekkil hastanenin organizasyon hatası bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde belirtildiği üzere birçok hekim müteveffaya bypass ameliyatı olması yönünde öneride bulunmasına rağmen müteveffa diğer davalının yaşam tarzına yönelik tavsiye niteliğindeki öneri ve görüşlerine uymayı tercih etmiştir. Tanı ve teşhisi koyan diğer davalı değildir, davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.” dedi.

“Davalının bahsettiği yöntemler, bilimsel yöntemlerden uzaktır”

Müşteki vekilleri, “Öncelikle hastane ve hekim bir bütün olarak ele alınır. Davalının bahsettiği yöntemler bilimsel yöntemlerden uzaktır, ayrıca davalı doktor cevap dilekçesinde beyan ettiği üzere modern tıp yöntemleri kısıtlanarak hastayı bir bütün olarak ele aldığını beyan etmiştir. Ayrıca müvekkilim de alkolik değildir, alkol kullandığına ilişkin bir tespit yoktur, buna ilişkin bir tedavide uygulanmamıştır.Dosyayı adli tıpa gönderilmesini talep ediyoruz.” dedi.

“Bende tuz yürüyüşüne başladım”

Duruşma sonrası konuşan Canan Karatay, “Gandhiyi hatırlattım. Tuz yürüyüşü çok meşhurdur, sömürgeye karşıdır. Bende kendimi, halkımın tuzlanması gerekiyor. Yani tuz dediğimiz 84 mineral olursa kafa çalışır yoksa kafa çalışmaz bende onu söylüyorum. Bende tuz yürüyüşüne başladım efendim. Gandhi gibi. Halkım için çocuklarımız ve gençlerimizin geleceği için. 82 yaşındayım, 64 yıldır hekimin. Neler döndüğünü çok iyi biliyorum. Benim yaşadıklarımın hiçbirini bu genç hekimler bilmez, genç hakimlerde bilemez.” şeklinde konuştu.

Duruşma ertelendi

Mahkeme Hakimi, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 25 Nisan 2025 tarihine erteledi.

Şikayet Dilekçesi:

Davacı İbrahim Ethem Ceyhun Ülker, kalbe giden damarlarının tıkalı olduğu için doktorların kendisine By Pass olmasını önermesi üzerine 2016 yılında Prof. Dr. Canan Karatay’a muayene oldu. Şikayet dilekçesinde yer alan iddialara göre Karatay, muayene sonucu Ülker’e şeker hastası olduğunu, sorunun hastanın yaşam biçiminde olduğunu ve kullandığı tüm ilaçları bırakması gerektiğini söyleyerek yüksek tansiyon için hafif dozda bir ilaç ve bol tuz önerdi. Karatay tarafından Ülker’e ek olarak da bazı vitamin iğneleri-hapları ve iyot takviyesi verildiği kaydedilen dilekçede, Ülker’in kalp-damar probleminin ise cerrahi bir müdahaleyi gerektirmediğini belirttiği ifade edildi. Dilekçede, daha sonrasında Ülker’e böbrek yetmezliği tanısı koyulduğu ve böbrek nakli olduğu belirtilerek, dört yıl süresince uygulanan yanlış tedavi nedeniyle, ağır düzeyde engellilik hali oluştuğuna ve çalışma gücünü kaybettiği ifade edildi. Ülker, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği şikayet dilekçesiyle Florence Nightingale Hastanesi ve Prof. Dr. Canan Karatay hakkında suç duyurusunda bulundu. Sonrasında ise Ülker’in 8 Kasım 2024 tarihinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi.

Exit mobile version