Avrupa’nın Sağlık Krizi: Hangi Ülkeler Yabancı Doktor ve Hemşirelere Yöneliyor?
Avrupa’daki sağlık çalışanı açığı, giderek artan yabancı iş gücü ile kapatılmaya çalışılıyor. Birçok Avrupa ülkesi, kendi sağlık çalışanlarını kaybederken bu açığı yabancı doktor ve hemşirelerle doldurmayı tercih ediyor. Örneğin Arnavutluk, tıp fakültesi mezunlarının ülke dışına çıkmadan önce üç yıl çalışmasını ya da eğitim masraflarını ödemesini zorunlu kılarak bu göçü engellemeye çalışıyor.
Nüfusun yaşlanması, sağlık sorunlarının artması ve sağlık sektöründeki emekli çalışan sayısının yükselmesi Avrupa’da birçok ülkeyi zor durumda bırakıyor. Bu süreçte hemşirelik mesleğine olan ilginin azalması da eklenince, çoğu Avrupa ülkesi on binlerce doktor ve hemşire açığıyla karşı karşıya kalıyor. Bu açığı kapatmak için komşu ülkelerden ve daha uzak bölgelerden gelen yabancı sağlık çalışanları önemli bir çözüm olarak görülüyor.
Yabancı Sağlık Çalışanlarının Rolü Artıyor
Avrupa Çalışma Otoritesi’ne (ELA) göre, yabancı iş gücüyle tıbbi kadroların doldurulması bazı ülkelerde sağlık çalışanı açığını hafifletebilirken, iş gücü kaybı yaşayan ülkeler için bu durum daha büyük sorunlara yol açabilir. Özellikle Romanya, İspanya ve Fransa, yurt dışına en çok hemşire gönderen ülkeler arasında yer alırken, Almanya ve İtalya en çok doktor ihraç eden ülkeler arasında bulunuyor.
İrlanda ve İsviçre gibi ülkeler ise sağlık sistemlerinde büyük ölçüde yabancı doktor ve hemşirelere bağımlı. İsviçre’de, yabancı eğitimli doktorların oranı 2000 yılında %25 iken, 2010 yılına gelindiğinde bu oran %40’a yükseldi. Aynı şekilde Norveç de yabancı doktorlara güvenen ülkelerden biri olurken, Avusturya ise özellikle hemşire ihtiyacını yurt dışından karşılıyor.
Beyin Göçü ve Etkileri
Ancak bu durumun tersine etkileri de var. Yabancı sağlık çalışanları zengin ülkelere yönelirken, iş gücü kaybı yaşayan ülkeler sağlık sistemlerinde ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Özellikle daha düşük gelirli ülkelerde beyin göçü, yerel sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürebiliyor ve sağlık personeli eksikliği nedeniyle bakım hizmetlerine erişim zorlaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu tür beyin göçlerinin önüne geçmek amacıyla düşük gelirli ülkelerden sağlık çalışanlarının aktif olarak işe alınmaması gerektiğini belirten bir kılavuz yayımladı. Bununla birlikte, yüksek gelirli ülkeler arasındaki sağlık çalışanı transferleri de denge sorunlarına yol açabiliyor. Örneğin, Almanya gibi ülkeler, komşu ülkelerden sağlık çalışanlarını kendilerine çekerken, bu ülkeler de kendi doktor ve hemşirelerini AB dışındaki ülkelerden temin etmeye çalışıyor.
Uzun Vadeli Çözüm Arayışları
Sağlık uzmanları, bu sorunların çözümü için uzun vadeli politikalar geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle sağlık çalışanlarının kendi ülkelerinde kalmalarını teşvik etmek amacıyla maaş farklarının azaltılması, sağlık sistemlerine yatırım yapılması ve göçmen sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi öneriler arasında yer alıyor. Ancak uzmanlar, bu adımların birçok Avrupa ülkesinin politika gündeminde yeterince öncelikli olmadığını belirtiyor.
Sonuç olarak, Avrupa’nın sağlık iş gücü açığını kapatmak ve sağlık sistemlerini sürdürülebilir kılmak için yabancı sağlık çalışanlarına duyulan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor.