Genetik Haritalandırma Kanserle Mücadelede Çığır Açıyor

Kanser tedavileri ve yeni ilaç geliştirme süreçlerinde görev alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Mustafa Güzel, genetik haritalandırmanın kanserin hem erken teşhisinde hem de tedavisinde belirleyici bir rol üstlendiğini vurguladı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bünyesinde kanser ve hematoloji ilaçları üzerine çalışan Güzel, Türkiye’nin biyoteknolojik ilaç üretimi ve kişiselleştirilmiş tedavi alanlarında önemli bir atılım […]

Genetik Haritalandırma Kanserle Mücadelede Çığır Açıyor

Kanser tedavileri ve yeni ilaç geliştirme süreçlerinde görev alan Türk bilim insanı Prof. Dr. Mustafa Güzel, genetik haritalandırmanın kanserin hem erken teşhisinde hem de tedavisinde belirleyici bir rol üstlendiğini vurguladı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bünyesinde kanser ve hematoloji ilaçları üzerine çalışan Güzel, Türkiye’nin biyoteknolojik ilaç üretimi ve kişiselleştirilmiş tedavi alanlarında önemli bir atılım yapma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

“Türkiye Biyoteknolojik ve Biyobenzer İlaçlarda Teknolojiyi Yakalayabilir”

İlaç geliştirme süreçlerinin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi üzerinde çalışan Prof. Dr. Güzel, Türkiye’nin güçlü akademik kadrosu, yerli sanayisi ve stratejik iradesiyle biyoteknoloji alanında büyümeye hazır olduğunun altını çizdi. İmmünoterapi ve kişisel tedavilerin giderek önem kazandığını belirten Güzel, bu yüksek maliyetli tedavilerin Türkiye’de geliştirilmesi halinde milyarlarca dolarlık ithalat yükünün azalacağını ifade etti.

“Üç Sac Ayağı: Sanayici, Bilim İnsanları ve Devlet İradesi”

Türkiye’nin bu alanda ilerlemesi için güçlü bir üretim altyapısının, bilim insanı kapasitesinin ve devlet desteğinin bir arada olması gerektiğini belirten Güzel, TÜSEB ve TÜBİTAK’ın son yıllarda büyük mesafe kat ettiğini söyledi.

“Adrese Teslim Tedaviler Türkiye’de de Geliştirilebilir”

İmmünoterapi ilaçlarının hızla geliştiğini belirten Güzel, kişisel tedavi yöntemlerinin gelecekte kanserle mücadelede daha belirleyici olacağını ifade etti. SGK kapsamındaki bu ilaçların oldukça maliyetli olduğunu hatırlatan Güzel, Türkiye’nin bu teknolojilere yatırım yapması gerektiğini vurguladı.

Erken Teşhiste Ulusal Genom Haritası Şart

Prof. Dr. Güzel, Türkiye’nin ulusal genom haritasını çıkararak kanser risklerinin aile düzeyinde tespit edilebileceğini söyledi. Bir aileden alınacak örneklerle genetik haritalandırma yapıldığında, hastalık ortaya çıkmadan riskin öngörülebileceğini belirtti. Bu verilerin yapay zekâ ile entegre edilmesiyle kişisel tedavi ve erken teşhis süreçlerinin çok daha etkili hale gelebileceğini ifade etti.

“Kanserde Başarı İçin Teknoloji, Tarama ve Erken Müdahale Birlikte Olmalı”

En sık görülen kanser türlerinin erkeklerde prostat ve akciğer, kadınlarda meme kanseri, çocuklarda ise lösemi olduğunu hatırlatan Güzel, erken teşhise yönelik taramaların artırılması gerektiğini kaydetti. Yeni nesil dizileme teknolojilerinin sistematik kullanımının ülke çapında büyük bir veri sağlayacağını ve yapay zekânın bu verilerle daha güçlü hale geleceğini belirtti.

Prof. Dr. Güzel, kanser ve metabolik hastalıklar arasındaki ilişki üzerine çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Benim de uzun yıllar kanserde çalışma alanım, kanser bir metabolik hastalık mıdır? Bir kanser hastası teşhis edildiğinde onkolog ‘şekeri kes’ der. Benim de çalışma alanım, kanser ve şeker arasında ilişkiyi incelemek. Kanser metabolik bir hastalık mıdır, değil midir? Bu konuda ciddi tartışmalar var. Kanser metabolizması diye çalışılan bir alan var. Kanser, genetik bozukluk mudur, yoksa insanların metabolik alışkanlıkları mı bunu ortaya çıkarıyor? Hareket etme kabiliyetimiz azaldı. Stres, sıkıntı, bu türlü hayat biçimi de kanserdeki vakaların sayısını artırmış oldu.”

Exit mobile version