Genç Sağlık Sendikası ve Genç Eğitim Sendikası tarafından Ankara Ulus meydanında ortak basın açıklaması düzenlendi. Yapılan açıklamada, memur maaş zammının yetersizliğine, memurların mali ve özlük haklarına ve atama bekleyen sağlık çalışanları ile öğretmenlere değinildi.
Genç Sağlık Sendikası Genel Sekreteri Furkan Ali ÇİFTÇİOĞLU, açıklamasına depremde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını yad ederek başladı. ÇİFTÇİOĞLU, yoksulluk sınırının 33.788 TL olduğu şartlarda memura verilecek olan 22 bin TL taban aylığın kabul edilebilir olmadığını ifade etti.
7. dönem toplu sözleşme taleplerinden bazı maddeleri sıralayan Genel Sekreter ÇİFTÇİOĞLU, Sağlık Bakanlığı personel alımlarını vurgulayarak yüksek puanlarla aylardır atama bekleyen bir sağlık çalışanını mikrofona davet etti.
Genç Sağlık Sendikası Genel Sekreteri Furkan Ali ÇİFTÇİOĞLU, açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verdi:
“Değerli meslektaşlarım, saygıdeğer basın mensupları
Öncelikle sözlerime 6 Şubat felaketinde hayatını kaybeden 505 meslektaşımı saygı ve rahmetle anarak başlıyorum.
Çok değil, aylar önce yaktığımız mücadele meşalesinin ışığında, daha 1 yaşını bile doldurmadan çeyrek asırlık sendikaları imrendiren başarısıyla, önüne konulan tüm engelleri bir bir yıktığı gibi, Türkiye’nin sendikal tarihinde görülmemiş bir hızla büyüyerek barajı geçen, camiamızın en genç, en dinamik, en çalışkan, en yenilikçi sendikasının Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikamızın basın açıklamasına hoş geldiniz!
Bilindiği üzere cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından en düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltileceği açıklanmıştı.
Bu kapsamda, kamu görevlilerinin maaşlarında net 8 bin 77 lira artış yapılmasına ilişkin kanun teklifi kısa bir süre önce gündeme taşınmıştı.
Buna göre, aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 22 bin 17 liraya yükselecek.
“Toplu sözleşme masasında memurun hakkını savunmakta noksan kalanlar bugün memurun enflasyon ve yoksulluk sınırı altında ezilmesinin en büyük müsebbibidir”
İçinde yaşadığımız hayat pahalılığında ve yoksulluk sınırının 33.788 TL olduğu ülkemizde memura verilecek olan 22 bin TL taban aylık kabul edilebilir değildir.
Değerli meslektaşlarım, sizlere soruyorum, yıldan yıla eriyen memur maaşlarının sorumlusu kimdir? Sizlerin hakkınızı savunması gerekirken en kritik dönemlerde başını kuma gömen sendikalar bugün nerededir?
Bakın, geriye dönük istediğiniz yıl ile kıyaslayın. Takvimden bir yıl seçin, istediğiniz aydaki maaşınıza bakın.
Baktığınız yıl ve aydaki bir memur maaşı o gün asgari ücretin kaç katıydı, baktığınız yıl ve aydaki bir memur maaşı ile o gün kaç dolar, kaç gram altın alınabiliyordu?
Açın bakın, kendi gözlerinizle görün
5 yıl önceki maaşınıza bakın, 5 yıl önceki bir ev fiyatına bakın, kaç aylık maaşınızla o evi alabiliyordunuz? Eskiden iki memur evlenince evini arabasını alır, gül gibi geçinir gider derlerdi, şimdi borçsuz evlenecek olsalar bile bir araba için onlarca yıl, bir ev için ise iki memurun ömrü yetmiyor ömrü!
BAKIN ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM, BORÇSUZ EVLENEN YENİ MEMUR BİR ÇİFTİN EV ALMAYA ÖMRÜ YETMİYOR!
Memuru kim bu hale getirdi? Sözde 20 yıldır memurun hakkını almak için memuru temsilen toplu sözleşme masalarında oturanlar yıldan yıla memurun parasını nasıl pul etti
En düşük memur maaşı, en düşük işçi maaşının altında kaldı Farkında mısınız? Üniversitesini okumuş, kendi branşındaki on binlerce mezun meslektaşının içerisinden sıyrılmış, zar zor atanmış meslektaşlarımın maaşı bugün itibariyle en düşük işçi maaşının altında kaldı. Kimse demiyor ki işçiler çok kaldı, alsınlar hakkıdır, daha fazlasını da alsınlar, ancak memur içinde neden kimse demiyor ki el insaf. En azından bir işçi kadar maaş alsınlar, en azından yoksulluk sınırına çıkartılsınlar, neden kimse demiyor?
Bugüne kadar neden kimsenin demediğini ben size söyleyeyim, çünkü memurun maaşının belirleneceği masada memuru temsil eden kimse memur maaşıyla geçinmek ne demek bilmiyor!
Bugün memuru temsilen masada oturan memur-sen başkanı 2004 yılından beri sendika başkanı. Kendisi en son 20 yıl önce memur maaşını görmüş, nereden bilsin memur maaşıyla nasıl geçinilir.
Bakın, biz anarşist değiliz, biz bu ülkede yıllarca yapıldığı gibi sendikacılık adı altında farklı ideolojilere hizmet eden güruhlarda değiliz. Biz hak arayışı adı altında devletimize, milletimize, bugün burada bulunan yiğit polislerimize zeval getirecek, mukavemet gösterecek hiçbir iş ve işlemin altına girmeyiz. Bu ülkenin sendikal kaderinin ya ‘’sarı sendika’’ ya da ‘’sendikacılık adı altında militanlık yapanlar’’ olmadığını herkese göstereceğiz.
Ancak sırf birileri darılmasın, gücenmesin diye, sırf birilerinin rantı kesilmesin diye, sırf birilerinin adam kayırma kervanı yürüsün diye susacak, pusacak, sinecek değiliz!
Memurun hakkı ödenmez diyen, bir kez olsun ödemeye tenezzül edemeyenler iyi dinlesin, memurun hakkını almaya o masaya oturacağımız gün hak nedir, nasıl söke söke alınır and olsun hepinize göstereceğiz.
Değerli melektaşlarım, 8 bin 77 TL seyyanen zam yapıldı. Ama bu zam taban aylığa eklenmek yerine ek ödemeye alındı, yani emekli maaşlarına yansımasın diye yine bir alicengiz oyunu çevrildi. Emekli maaşına yansımayan bir zammın adına nasıl bir zam denilebilir! Çalışırken aldığımız maaşın emekli olunca 4’te birini dahi alamayacağız, bunu o masada oturanlar nasıl kabul edebilir?
“Yoksulluğa terk edilen memur, emeğinin karşılığını alamayan memur”
Kirasını ödemekte zorlanan devlet memuru mu olur? Bir devlet memuru nasıl olur da o ile atanırsam aldığım maaş kiraya gidecek, hiç atanmasam daha iyi diyebilir? Devletin memuru nasıl büyükşehirlerde kirasını ödemekten dahi aciz bir duruma getirilebilir?
Temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan devlet memuru mu olur? Bir memur, kamu hizmeti için var çalışmakta ise, daha kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan acizken nasıl sağlıklı bir kamu hizmeti sunabilir? Devletin itibarı olan devletin memur bugün nasıl bu kadar itibarsızlaştırılabilir?
Memurun artık dayanacak ne gücü, ne de sabrı kaldı
Ayrıca aylar önce atanan nice meslektaşlarım varki, atandığı illere gittiler, evlerini tuttular, kiralarını ödediler, borçla harçla eşyalarını aldılar. Ancak hala zimmete düşmedi, başlayış yapamadılar. Zimmete düşmelerin ivedilikle bitirilmesi, aylardır illerinde işsiz bir biçimde kira ödemek zorunda kalan meslektaşlarımın mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz.
Kadro müjdesinde, sevincini kursaklarında bıraktığınız asm grup elemanlarının kapsam altına alınmasını istiyoruz.
“Genç Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası olarak, taleplerimiz açık ve nettir!”
- Yoksulluk sınırının üzerinde, emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş.
- Vergi dilimlerinin %15 sabitlenmesi
- Enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibariyle verilmesi
- Fazla mesai ücretlerinin iyileştirilmesi, gece nöbetlerine ilave fark ödenmesi
- Üniversite hastanelerinde çalışan meslektaşlarımızın mali ve özlük haklarının sağlık bakanlığı ile eşdüzeye getirilmesi
- Memurlara tediye ve bayram ikramiyesi ödemeleri yapılması
- Eş durumu için konulan süre şartının kaldırılması, aile birliğinin şartsız koşulsuz sağlanması
- Büyükşehirlerde çalışan memurlara kira yardımı verilmesi
- Büyükşehirlerde memurlara şehir içi toplu ulaşımın ücretsiz olması
- Şua izin ve kısıtlamalarının kaldırılması, doğum, babalık, ölüm gibi mazeret izinlerinin süresinin uzatılması.
- Sağlık çalışanlarına yıpranma payı ödenmesi,
- 600 personelden fazla çalışanın olduğu hastanelere kreş açılması
- 3+1 sisteminin 1+1’e düşürülmesi
- Ve kanayan yaramız, atama bekleyen sağlık çalışanları..
Hayal ettikleri mesleği, bir sınava girerek, onlarla birlikte yarışan yüzbinlerce adayı eleyerek kazandılar. Eğitim hayatları boyunca pratikte ve teoride pek çok farklı sınava tabii tutuldular. Başarıyla bitirdiler, hak ettikleri şekilde istihdam edilmeyi, o hayal ettikleri mesleği icra etmeyi bekliyorlar! Atama bekleyenin halinden, bir atama bekleyen anlar diyerek mikrofona ….. davet ediyorum. Hepinize genel başkanımız Osman Kaya’nın sevgi ve selamlarını iletiyor, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.”