Doğum İzni 24 Haftaya Çıkıyor: Taslak Tamamlandı, Babalık İzni Eşitleniyor

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, annelere verilen doğum izninin 16 haftadan 24 haftaya çıkarılmasını öngören kapsamlı düzenlemeyi tamamladı. Taslak, hem işçi hem memur çalışanlar arasındaki hak farklılıklarını gidermeyi hedefliyor. Yeni düzenlemenin kısa süre içinde Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Anneler İçin Doğum İzni 24 Haftaya Çıkıyor Mevcut uygulamada doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak […]

Doğum İzni 24 Haftaya Çıkıyor: Taslak Tamamlandı, Babalık İzni Eşitleniyor

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, annelere verilen doğum izninin 16 haftadan 24 haftaya çıkarılmasını öngören kapsamlı düzenlemeyi tamamladı. Taslak, hem işçi hem memur çalışanlar arasındaki hak farklılıklarını gidermeyi hedefliyor. Yeni düzenlemenin kısa süre içinde Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

Anneler İçin Doğum İzni 24 Haftaya Çıkıyor

Mevcut uygulamada doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta olan doğum izni, taslak düzenlemeyle birlikte 24 haftaya yükseltilecek. Böylece hem anne sağlığının korunması hem de bebek bakımının güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Babalık İzni Eşitleniyor

Taslak, babalık izninde de önemli bir eşitlemeye gidiyor.

Ayrımcılık Riski Göz Önünde Tutuldu

Hükümetin doğum izinlerini daha da artırma yönünde bir çalışma yaptığı ancak bu artışın özel sektör tarafından “kadın istihdamında tercih edilmeme” riskini güçlendirebileceği değerlendirmesi yapıldı. Bu nedenle izin süresi artışı, hem sosyal politikalarla uyumlu hem de kadınların işgücü piyasasında dezavantajlı hale gelmesini önleyecek dengeli bir noktada tutuldu.

Nüfus Artış Hızı Alarm Veriyor

Türkiye’nin nüfus artış hızının 1,48’den 1,42’ye düşmesi bekleniyor.

Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1’in altında kalan bu veriler, hükümeti yeni teşvikler üzerinde çalışmaya yöneltmiş durumda.
Masadaki başlıca öneriler:

Her Beş Kişiden Biri Tek Yaşıyor

Hükümet kaynakları, nüfusun yaklaşık %20’sinin tek yaşadığını belirtiyor. Bu nedenle sosyal politikaların, şehir planlamasının ve kamu hizmetlerinin “aile ve çocuk dostu” yapıda yeniden düzenlenmesinin önemine vurgu yapılıyor.

Exit mobile version