CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “CHP Sağlık Forumu: Sağlık Sistemine İlişkin Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”na katıldı.
Türkiye’nin en temel sorunlarından birisini çözmek için bir araya geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, bir sorunu çözmenin en sağlıklı yolunun, sorunu yaşayan insanlarla oturup konuşmak olduğunu bildirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Sorunu yaşayan insanlar bilirler, sorunu görürler. Kafalarında mutlaka bir çözüm oluşur ve neden bu çözüm yolunun hayata geçirilmediğini de merak eder, dillendirir. Az önce Gamze Hanım konuştu. Sağlık sisteminin aşağı yukarı bütün sorunları dile geldi, dile getirildi. Belki sizler çok daha fazla sorun dile getirebilirsiniz. Sorunu çözmek konusunda iddialı olduğumu ifade ederim çünkü iddianın kaynağı sorunu yaşayanı dinlemekten geçiyor. Eğer sorunu yaşayanı dinlerseniz, o sorunun çözümünü de çok rahat bulur ve çözüme ulaşırsınız.”
Kendilerinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” dedikleri modelin içinde bir şey daha olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, yasayı yapan ile sorunu yaşayanı bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bu olduğu takdirde ‘Çıkan yasalardan benim haberim yoktu.’ demeyeceksiniz çünkü o yasalar görüşülmeden önce sizin görüşlerinize başvurulmuş olacak.” dedi.
Aslında bir sorunlar yumağı ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kararlı bir irade ortaya koymaları durumunda bu sorunları çözebileceklerinin altını çizdi. Sağlık sorununun cumhuriyetin kuruluşundan beri var olduğunu bundan sonra da olacağını belirten Kılıçdaroğlu, programa gelmeden önce “Sağlık sorunları nedir?” diye internette arama yaptığını ve 26 milyondan fazla içerikle karşılaştığını aktardı.
“Hastaneye gittiğimizde güler yüzlü bir hekim, hemşire görmek isteriz”
Hekim olmadığını ancak bu alanla da kısmen ilgilenen biri olarak 6 temel sorun alanı belirlediğini bildiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bunlardan ilkinin “Sağlık çalışanlarının sorunları” olduğuna dikkati çekti. Sağlık çalışanlarının sorunları çözülmeden diğer sorunların çözülemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önce sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmeniz lazım. Yani herhangi bir alanda görev yaparken kendisinin bir sorunla karşılaşmaması lazım. Var olan, kendisiyle ilgili sorunun çözülmesi lazım. O zaman daha sağlıklı bir yapı içinde, ister psikolojik deyin ister başka bir şey deyin nasıl tanımlarsanız daha sağlıklı bir anlayışla var olan soruna kilitlenir ve o sorunu çözmeye çalışır. Örneğin hastayı daha iyi tedavi etmeye çalışır, daha sempatik olur. Hastaya daha güler yüzlü olur, pek çok sorunla karşılaşırsa hastaya, hastanın beklediği ilgiyi gösteremeyebilir. Örneğin, görevi yapıyorsunuz, sınırlı sayıda elemanla görev yapıyorsunuz.
Kadro boşlukları var, kadro boşlukları doldurulmuyor. Eğer o boş kadrolar doldurulabilir ise çok daha rahat, çok daha hızlı görev yapabileceksiniz. Demek ki sorun var. O sorun sadece bireysel olarak sizin çalıştığınız alanla ilgili değil, sizinle aynı görevi yapmaya hazır olanların da sorunları var. Onların da bir şekilde çözülmesi lazım ki sağlık hizmeti alanlar yani hastalar, dolayısıyla bizler hastaneye gittiğimizde güler yüzlü bir hekim, hemşire görmek isteriz. Sevgiyle, bizimle ilgilenen kişileri görmek isteriz. Dolayısıyla bizim de sorunlarımız var. Hasta olarak geldiğimizde bizim de sorunlarımız var. Dolayısıyla bizim sorunlarımızın da bir şekliyle çözülmesi gerekiyor.”
– “Üzerinde durulması gereken temel sorun alanlarından birisi, sağlığın finansmanı”
Diğer bir sorun alanını “İlaç, tıbbi alan” olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, bu alanın da sağlığın dışında düşünülemeyeceğini söyledi.
İlaç sektörünün hızla gelişen bir alan olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Sürekli yeni ürünler çıkıyor. Yeni ürünlerin hekimler tarafından hastalara ulaştırılması lazım. Bazı ürünler çok pahalı. Onlar bir şekliyle ilgili sosyal güvenlik kurumları tarafından bile finanse ediliyor. Dolayısıyla orada da bir sorunumuz var. O sorun üzerinde de hep birlikte durmamız ve düşünmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“Tıbbi donanım” olarak tanımladığı sorun alanına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bunlar daha çok oligopol piyasaların, monopol piyasaların ürün ürettiği ürünlerdir ve giderek gelişen teknoloji ile beraber yeni ürünler çıkar. Tabii her hekim yeni ürünleri alıp hastaya daha sağlıklı tanı koymak için o ürünlerden yararlanmak ister. MR cihazından tutun pek çok şey var burada. Dolayısıyla bu alan sizin sorun alanınız olmaktan çok devletin bunları alıp hastanelere koyma alanı. Yani finansman alanı ile ilgili bir sorun olarak karşımıza çıkar.” dedi.
“Sağlık hizmetlerinin finansmanı” sorun alanına da işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bu da çok önemli bir alan. Hala bugün milyonlarca kişinin sağlık sigortası yok. Dolayısıyla 84 milyonluk bir kitlenin karşılaştığı sorun ve bu sorunun bir şekilde çözülmesi, bunun hazine tarafından veya bireyler tarafından finanse edilmesi, finansmanının bir kısmının katkı paylarıyla sağlanması, bunun dışında bizim beklemediğimiz olağanüstü harcamalar, kamu açısından da üzerinde durulması gereken temel sorun alanlarından birisi, sağlığın finansmanı.” diye konuştu.
“Askeri hastaneler kapatıldı ve tekrar açılmadı”
Sağlık hizmetlerinin sunulduğu hastanelere değinen Kılıçdaroğlu, askeri hastanelerin de olması gerektiğini söyledi. Askeri hastanelerin kapatıldığını ve tekrar açılmadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Sağlıkçısı olmayan, askeri hastanesi olmayan dünyadaki tek ordu bizim ordumuz. Bunun mutlaka önüne geçilmesi lazım. Ordunun sağlık sisteminin mutlaka yeniden ele alınıp oluşturulması gerekir. Devlet hastanelerinde çalışanlar, devlet memurları dolayısıyla onlar görev yapıyor. Adı üstünde Devlet Hastanesi. Üniversite hastaneleri, malum belli hocalar çalışıyor. Yine onlar da kamu görevlisi olarak görev yapıyor. Herhangi bir sorun yok. Aile hekimleri, onlar zaten yine birer kamu görevlisi olarak çalışıyorlar. Özel hastanelerde özel hekimler çalışıyor.
Zaten adı üstünde özel. Şehir hastaneleri ise devletle özel sektörün karma, bir araya geldiği hastaneler. Kim tarafından yönetiliyor, nasıl yönetiliyor, sorun alanları nedir, ne değildir çalışılıyor, üzerinde çok sayıda yazı var, çok sayıda makale var. Burada sağlık hizmetlerinin finansmanı tartışılıyorsa bu alanda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin verdiği taahhütlerin, ne olduğunun bilinmesi lazım. Yani garantiler, ne olduğunun bilinmesi lazım. Artık bunların topluma getirdiği yükün bilinmesi lazım. Sağlık sisteminin finansmanı görüşülürken ve bu konuya da değinilirse son derece mutlu olacağımı ifade etmek isterim. Efendim çok şey bekliyoruz bu toplantıdan. Sorunlu alanları sağlıklı belirlerseniz ve çözümleri de üretirseniz son derece mutlu oluruz.”
Çalıştaya katılanlara başarılar dileyen Kılıçdaroğlu, “Çözümleri üretirseniz. Emin olun, beklediğinizden daha hızlı bütün sorun alanlarına girip tamamını çözmekte kararlıyız, bunu bilmenizi isterim. Hekimin mutlu olduğu, hemşirenin mutlu olduğu, sağlık çalışanının mutlu olduğu bir dünyadan başlayarak sorunları çözeceğiz.” diye konuştu.
“Sağlıkta dönüşüm programı sağlıkta çöküş programına dönüşmüştür”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi de bugün gelinen noktada, sağlıkta dönüşüm programının sağlıkta çöküş programına dönüştüğünü savundu. “Bu, tamamen çökmüş bir sistemin resmidir.” diyen İlgezdi, “Bıçağın kemiğe dayandığı, hastalıktan kıvranan sağlık sistemimizi biran evvel demokratik ve kapsayıcı yöntemlerle ayağa kaldırmamız gerekiyor. İşte bu yüzden yeni bir sağlık sistemi için bilimin odağında, beraberce politikalar geliştirmenin tam zamanı.” dedi.
Çalıştayın, “Sağlık hizmetlerinin örgütlenmesi, yönetimi ve sağlık hizmeti sunumu”, “Sağlık emek gücü süreci”, “Sağlık hizmetlerinin finansmanı”, “Sağlık bilgi sistemi” ile “Tıbbi ürünler ve sağlıkta teknoloji kullanımını” ana başlıklarında düzenleneceğini aktaran İlgezdi, katılımcılara başarılar diledi.
Konuşmaların ardından çalıştay oturumlarına geçildi.