Avusturya’nın başkenti Viyana’da her yıl düzenlenen ve dünya genelinde uyuşturucunun neden olduğu sorunların ele alındığı BM Uyuşturucu Madde Komisyonu’nun 65. oturumu 128 ülkeden 1400 katılımcının çevrimiçi ve yüz yüze bir araya gelmesiyle başladı.
UNODC Başkanı Waly, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın ciddi sınamalarla karşı karşıya kaldığını, uyuşturucu maddelerin yol açtığı sorunları ele almak için düzenlenen bu toplantı esnasında Avrupa tarihinin en büyük insani dramlarından birine neden olan çatışmaların sürdüğünü ifade etti.
Waly, UNODC gibi kuruluşların insanlığın yüzleşmek zorunda kaldığı sorunlara çözüm bulmak için çalışmalar yürüttüğünü, bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları ve hükümetler arasında köprü rolü oynadığını aktardı.
Bu zor süreçte uyuşturucu maddelerin etkisinin küresel olarak arttığına işaret eden Waly, “Çatışma ortamının yol açtığı krizler ve Kovid-19, dünyada uyuşturucunun etkisini artırdı. Bu, çaresizlik ve güvensizliğin derinleşmesine yol açıyor.” şeklinde konuştu.
Waly, zor koşullarda yaşayan insanların uyuşturucuya daha fazla yöneldiği, bu durumun birçok soruna neden olduğunu, bu kişilerin aynı zamanda uyuşturucu tacirleri tarafından istismar edilme risklerinin çok yüksel olduğunu vurguladı.
1000 yeni sentetik uyuşturucu
UNODC’nin uyuşturucu ve özellikle sentetik maddelere karşı yürüttüğü çalışmalara da değinen Waly, 1000 yeni sentetik maddenin tespit edildiğini, 90 ülkede 300 laboratuvarla bu sentetik maddelere karşı mücadele verdiklerini aktardı.
Waly, uyuşturucuya karşı ailelere yönelik çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda yaklaşık 10 bin aileye ulaştıklarını anlattı.
Dünya afyon ekiminin yüzde 80’ni Afganistan’da
Dünyada afyon ekiminin yüzde 80’le en yüksek seviyede olduğu Afganistan’da koşulların değiştiğini kaydeden Waly, yeni gelişmeler doğrultusunda hem bu ülke hem de komşu ülkelere yönelik destek programlarının sürdüğünü dile getirdi.
Programa çevrimiçi katılan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus da sürmekte olan Kovid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaşın milyonlarca insanın güvenli bir şekilde sağlık hizmetlerine erişimini olumsuz etkilediğini vurguladı.
Ghebreyesus, bu durumun uyuşturucunun yol açtığı hastalıkların tedavisi içinde geçerli oluğunu, bu zorlu süreçte uyuşturucuyla mücadelede DSÖ ve UNODC gibi kurumların iş birliğinin önemine dikkati çekti.