Trabzon’da hastalardan “bıçak parası” aldığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada tutuklanan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. C.K.’nin savcılık ifadesi ortaya çıktı. ‘İrtikap’ suçlamasını reddeden C.K., kendisinden para talep edildiği iddialarını kabul etmediğini belirterek, yaşanan sürecin başhekimle yaşadığı sorunlardan kaynaklandığını savundu.
KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde görev yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. C.K. hakkında, hasta ve hasta yakınlarından “bıçak parası” adı altında para talep ettiği ve bazı ödemeleri elden aldığı iddiasıyla idari ve adli soruşturma başlatılmıştı. İddialar üzerine KTÜ Rektörlüğü tarafından açığa alınan C.K. hakkında, bazı hasta yakınlarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden şikâyette bulunduğu öğrenildi.
Şikâyetlerin ardından polis ekiplerince gözaltına alınan Prof. Dr. C.K., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı hakimlikçe ‘irtikap’ suçlamasıyla tutuklandı.
Savcılık ifadesinde suçlamaları kesin bir dille reddeden C.K.’nin, “Bu zamana kadar bıçak ücreti adı altında herhangi bir para talep etmedim. Hiçbir zaman asistanlarıma hastaları arayıp ücretle ilgili konuşmalarını söylemedim. Böyle bir durumla karşılaştığımda kızdığım zamanlar dahi olmuştur.” dediği kaydedildi. C.K., hakkında yürütülen sürecin, hastane yönetimiyle özellikle başhekimle yaşadığı sorunlar sonrasında bu noktaya geldiğini öne sürdü.
Soruşturma hem adli hem de idari yönden devam ederken, KTÜ yönetiminin konuya ilişkin incelemelerini sürdürdüğü bildirildi.
“Başhekim tarafından doldurulduğunu düşünmekteyim”
Prof. Dr. C.K.’nin savcılık ifadesinde, “2020’den bu yana binlerce ameliyat gerçekleştirdim. Asıl alanım tüp bebek tedavisidir. Fakat her kadın doğum uzmanı gibi ben de jinekolojik, onkoloji vakalarına bakarım. Bu alanda çok sayıda ameliyat yaptığım doğrudur. İddia edildiği üzere benim onkoloji alanında herhangi bir yan dalım bulunmamaktadır. Her kadın doğum uzmanı bu alanda hizmet verebilir. Hiçbir hastamdan bu zamana kadar bıçak ücreti adı altında herhangi bir para talep etmedim. Benim bu duruma düşürülmemin ana sebebi başhekim ile yaşadığım sorundur. Kendisinin sanıyorum tanışı benim de 5’inci kez doğumunu yaptırdığım ‘Y.’ adlı kişi eşinin hamileliğinde yanıma gelmişlerdi; kendilerini tüp bebek tedavisine yoğunlaştığımı, bu nedenle takipli gebe hastalarına bakmadığımı söyledim. Bunun üzerine beni hem başhekime hem de CİMER’e şikayet ettiler. Şikayet üzerine işlem başlatıldı, 10.11.2025 tarihinde açığa alındım. Hakkımda sosyal medya ve basında çıkan haberleri okuyan insanların da bu durumdan etkilendiklerini ve bu sebeple hakkımda asılsız ithamlarda bulunduklarını düşünüyorum. Hata bu insanların başhekim tarafından ulaşıldığını ve doldurulduğunu dahi düşünmekteyim” dediği öğrenildi.
“Hatta kızdığım zamanlar dahi olmuştur”
Suçlamaları kabul etmeyen ve maaşından olan birikimini kripto paraya yatırım için dönüştürdüğünü söyleyen Prof. Dr. C.K., “Ben çoğunlukla ameliyat ettiğim hastaların ‘kod’ ödemesi yapmasını istemezdim. Bu hocaların inisiyatifine bırakılmış bir husustur. Hiçbir zaman asistanlarıma hastaları arayıp ücretle ilgili konuşmalarını talep etmedim. Hatta kızdığım zamanlar dahi olmuştur. Dönem dönem özel muayenecilik yaptığım da olmuştu. Yani birikim sahibi birisiyim. Banka hesaplarımdaki parayı karlı olduğunu düşündüğüm ve yatırım amaçlı kripto paraya çevirdim. Açığa alınmadan önce ve sonra bu hesaba toplu para yatırmam söz konusu olmadı. Bu para peyder pey maaşımdan aktardığımla oluştu. Ben kimseden bıçak parası adı altına para talep etmedim. Kaldı ki her hasta ameliyatını yaptıktan sonra bu ücreti ödediğini iddia etmektedir; yani hastaneden kendi isteğiyle ayrılma imkanı varken iddialarıyla çelişen bir durum içinde bana para ödediklerini söylemektedirler. Kendilerinden böyle bir para istemiş olsam bunu ameliyat öncesi almam daha mantıklı bir hareket olurdu. Bu durum dahi çelişkinin ne kadar açık olduğunu göstermektedir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” dedi.

