Ambulans Helikopterler 7 Dakikada Hastane Donanımıyla Hizmet Sunuyor

2008 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı envanterine yer alan ambulans helikopterler, 112 Komuta Kontrol Merkezi tarafından gelen vaka bildirimi sonrası 7 dakikada uçuşa geçerek, hastaneleri aratmayacak donanımıyla hizmet sunuyor. 2008 yılı itibariyle Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan ambulans helikopterler, bugün İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Trabzon, Diyarbakır ve Van olmak üzere 7 ilde konuşlu 7 ambulans helikopter […]

ambulans helikopter 1

2008 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı envanterine yer alan ambulans helikopterler, 112 Komuta Kontrol Merkezi tarafından gelen vaka bildirimi sonrası 7 dakikada uçuşa geçerek, hastaneleri aratmayacak donanımıyla hizmet sunuyor.

2008 yılı itibariyle Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan ambulans helikopterler, bugün İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Trabzon, Diyarbakır ve Van olmak üzere 7 ilde konuşlu 7 ambulans helikopter ve 4 adet yedek ambulans helikopter ile acil vaka çağrılarına hizmet veriyor.

Ambulans helikopterler, bulundukları iller merkez olmak üzere yakıt takviyesi yapmadan 400 kilometre uzaklıkta bulunan hastanelere kadar hasta ya da yaralı taşıyabiliyor. Kesintisiz 2 saat 30 dakika havada kalabilen helikopterde bir doktor, bir sağlık personeli, bir sorumlu pilot ve bir ikinci bulunuyor.

112 Komuta Kontrol Merkezinden gelen vaka çağrısının bildirilmesiyle ekipte yer alan doktor, vaka bildirimini sorumlu pilota aktarıyor. Gelen bilgiler neticesinde sorumlu pilot, hava şartlarının uçuşa uygunluğunu kontrol ediyor. Gerekli hazırlıkların ve kontrollerin ardından sağlık personelleri ve pilotlar yaklaşık 7 dakika sonra uçuş için harekete geçiyor.

Bebek veya yaşlı hasta fark etmeksizin 7’den 70’e her türlü hastaya sağlık hizmeti verdiklerini belirten ambulans helikopter doktoru Yaşar Can Gökhüseyinoğlu, “Nakiller, trafik kazaları ve doğumlar gibi her türlü zorlu imkanda hastamıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu süre zarfında tabii ki her hastanenin herhangi bir yoğun bakımında bulunan tüm koşullara ve edevata sahip olarak hastamıza fayda sağlamaya çalışıyoruz. Burada tıp ve uçmak gibi bir zevki, tutkuyu bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bunun için çok şanslıyız. Hipokrat’a verdiğimiz sözü her koşulda tutabildiğimiz için kendimizi şanslı hissediyoruz. Herhangi bir kara ambulansı veya hastanedeki yoğun bakım koşullarında bulabilecekleri tüm alet ve edevata sahibiz. Tüm araçlarla bir kuvöz hastasından yaşlı bir hastaya kadar veya zorlu bir koşulda acil ihtiyacı olan bir hastaya kadar her türlü imkanları sunabilecek teknik donanıma sahibiz” dedi.

112 Komuta Kontrol Merkezinden gelen ihbarın ardından 7 dakika sonra uçuşa hazır hale geldiklerini belirten Acil Tıp Teknisyeni Oğuzhan Sekmen, “ Hastayı alacağımız yere gidip, oradan hastayı alıp uygun koşullarda helikopter ambulans aldıktan sonra uygun şekilde hastaneye götürüyoruz. Vakaya göre hazırlık yapıyoruz. Zaten ilk Komuta Kontrol Merkezi aradığında vakanın durumuyla ilgili trafik kazası mı, kuvöz kazası mı ya da daha farklı vakalar şeklinde bize bilgi veriyor. Ona göre hazırlığımızı yapıp hastayı uygun bir şekilde helikopter ambulans içerisine geçişini sağlıyoruz. Ambulansın içerisine aldığımızda gerekli bütün acil müdahaleleri yapıyoruz ve hastaneye uygun bir şekilde ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.

7 yıldır ambulans helikopterde görev aldığını belirten Pilot Mehmet Edebali, kış mevsiminde Antalya’da hizmet verdiği süre boyunca 15-16 yaşlarındaki vakayla ilgili  ihbarın geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

“Kış olduğu için 112 Acil Kara Ambulans oraya ulaşamamıştı. Biz oradaki Jandarma komutanı ile konuşarak mezranın koordinatlarını aldık. O genç delikanlıyı zor şartlarda sağlık merkezine ulaştırdık. Gece de güzel bir ameliyatla daha doğrusu başarılı bir ameliyatla genç delikanlının parmağı tekrar yerine dikilmiş oldu. Böyle bir görevi yapmış olmaktan son derece mutluyum. İnsanları hayata bağlıyoruz. Zaman zaman da kuvöz görevlerimiz oluyor. Orada da çok yeni doğmuş 4-5 saatlik küçük bir çocuğu alıp getiriyoruz. Onun hayatına çok ciddi dokunuşlarımız oluyor. O bizi hiçbir zaman bilmeyecek ama netice de biz küçük bir bebeği hayata bağlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Exit mobile version