Akciğerinin Yarısını Kaybetme Riskiyle Girdiği 6 Saatlik Müdahale Başarıyla Sonuçlandı

Akciğerinin yarısını kaybetme riski bulunan Yasin Ustabaş isimli bir hasta 6 saat süren başarılı operasyonun ardından sağlığına kavuştu. Bronşların kalıcı genişlemesi teşhisiyle birlikte ve akciğerinin yarısını kaybetme riski bulunan hasta, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesinde yapılan ve 6 saat süren damar içinden (endovasküler) kapalı yöntemle gerçekleştirilen cerrahi operasyonun sonucunda sağlığına kavuştu. […]

4671216

Akciğerinin yarısını kaybetme riski bulunan Yasin Ustabaş isimli bir hasta 6 saat süren başarılı operasyonun ardından sağlığına kavuştu.

Bronşların kalıcı genişlemesi teşhisiyle birlikte ve akciğerinin yarısını kaybetme riski bulunan hasta, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesinde yapılan ve 6 saat süren damar içinden (endovasküler) kapalı yöntemle gerçekleştirilen cerrahi operasyonun sonucunda sağlığına kavuştu.

Eskişehir’de bir kamu kuruluşunda görev alan, doğumundan itibaren aortu ters yönde olan ve akciğerinin ana atardamarı bulunmayan 37 yaşındaki Yasin Ustabaş, ağzından kan gelmesiyle birlikte ESOGÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine gitti.

Ustabaş’a, hastanede çekilen akciğer tomografisi sonucunda ciğerinin içindeki hava yollarında oluşan hasarlar neticesinde bronşların kalıcı genişlemesi rahatsızlığı olan “bronşektazi” teşhisi koyuldu.

Akciğerinin sol kısmının tamamının pnömonektomi ismindeki cerrahi operasyonla alınması riski bulunan Ustabaş’a, hastanedeki doktorların görüşmesinin ardından girişimsel radyoloji bölümü tarafından damar içi yöntem kullanılarak tedavi uygulanmasına karar verildi.

Hastaya, Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berat Acu yönetimindeki ekipçe, kanamanın olduğu damarın ameliyata gerek duyulmadan damar içinden girilerek tıkanması işlemi (bronşiyal arter embolizasyonu) yapıldı.

Üçer saati bulan toplamda iki operasyon sonucunda kanaması sonlanan Ustabaş, sağlığına kavuştu, ertesi gün de taburcu edildi.

– “Hastanın genel durumu gayet iyi”

Doç. Dr. Berat Acu, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, hastanın şikayeti üzerine belli başlı tetkikler yaptıklarını, cerrahi yöntemin hasta için ağır olacağı ve komplikasyon riskinin oldukça fazla olması öngörüsüyle tedavinin damar içi yöntem kullanılarak yapılacağına karar verdiklerini belirtti.

“Bu tedavide hedef, kasık damarından girip oradan akciğeri besleyen damarları tek tek bulup hastalığın oluşturduğu kanamayı damar içi ’embolizan ajan’ dediğimiz birtakım tıbbi tıkayıcı maddelerle damarı tıkayarak kontrol altına almaktı. Yaptığımız işlem başarılı oldu.” şeklinde ifadelerde bulunan Acu, hastanın kanamalarının durduğunu, tüm klinik bulgularının normale döndüğünü söyledi.

Acu, hastayı taburcu ettiklerini söyleyerek, “Şu anda hastanın genel durumu gayet iyi. Günlük yaşantısına dönmüş vaziyette.” dedi.

Hastanın sol akciğer ana atardamarının yokluğu ve damarlarının ters olmasının oldukça nadir görülen bir durum olduğunu vurgulayan Acu, Ustabaş’ın damarlarının normale göre aynadaki yansıması biçiminde göründüğünü betimledi.

Acu, “Bu, 100 binde 1 gibi büyük bir nadirlikle görülen damar anomalileri. Hastada bu durum söz konusuydu ama bizim tedavi şeklimizi veya başarımızı etkilemedi.” şeklinde konuştu.

– “Bana adeta nefes verdiler”

Yasin Ustabaş ise geçtiğimiz son hafta içerisinde ciğerinden günde yaklaşık iki bardak kan gelmeye başladığını ve oluşan bu durum sebebiyle zor günler geçirdiğini belirtti.

Girişimsel radyolojide eğer tedavi imkanı olmadığı takdirde akciğerinin yarısını kaybetme riskiyle birlikte sol tarafının alınmak mecburiyetinde kalınacağını ifade eden Ustabaş, şu sözleri kullanarak operasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti:

“Bu çok ciddi bir operasyon. Cerrahlar, eğer bu operasyon olmasaydı masada kalma ihtimalimin yüzde 40 olduğunu söylemişlerdi. İki çocuğum var. Çok zor kararlar vermek zorunda kalacaktım. Hayatımda ikinci bahar oldu. Bana adeta nefes verdiler. Hayatımın kalitesi yükseldi. Minnet duyuyorum. Sağlık çalışanlarına, hizmetlisinden hemşiresine, doktorundan dekanına kadar hepsine çok teşekkür ediyorum. İyi ki varlar.”

Exit mobile version