Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre pandeminin başından bu yana dünyada 394 milyon kişi hastalığa yakalandı, 5 milyon 735 bin kişi ise Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Omicron varyantı ise endişe verici varyantlar listesine eklenen 5. varyant oldu. Bulaşıcılığının çok yüksek olması nedeniyle kısa sürede 100’den fazla ülkeye yayılan varyantın, Delta varyantına göre aşıya daha fazla direnç gösterdiği de Dünya Sağlık Örgütü tarafından ifade edildi.
Sürü bağışıklığı yöntemi çok riskli
Türkiye’de günlük vaka sayılarının 90 binin üzerine çıktığı ve her gün ortalama 250 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Hastalığın 3’lü bacağı var. İlki kişinin virüse karşı bağışıklık yanıtının nasıl olduğu ile alakalı. İkincisi virüsün miktarı ve ne kadar hastalandırıcı faktörünün olduğu ile ilgili. Kişinin bağışıklığı güçlü ise gelen virüs miktarı da az ve hastalık yapıcı özelliği azsa kişi çok rahat bu virüsü yok edebiliyor.
Ancak gelen virüs miktarı fazla ve hastalık yapıcı özelliği de yüksekse kişinin bağışıklığı ne kadar güçlü olursa olsun kişi bununla baş edemiyor. Şu an bu durumdayız. Sürünün bağışıklanması bu nedenle çok tehlikeli. İnsanlar bu nedenle aşı olsalar dahi hasta oluyor ya da ölüyor. Şu an sadece Türkiye değil, Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler de sürü bağışıklığı yöntemini deniyor. Sonuçları ise ortada” dedi.
Çin karantina ile başardı
Devletlerin Kovid-19 ile mücadele için sürü bağışıklığı değil daha ciddi önlemler alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sakarya, “Tıpkı Çin örneği gibi. Nüfusları 3 milyar civarında ve günlük 300 vaka bildiriyorlar. Kapanma sayesinde bunu başardılar ve Çin için artık pandemi yok. Sadece aşılama ile sorunu çözebileceğini düşünen ülkelere bakıyorsun örneğin Amerika gibi. Çin’e göre nüfusları çok daha az ancak günlük 500 – 600 bin vaka bildiriyorlar. Hatırlayın, pandeminin başında günlük vaka sayıları 3 binden 30 bine çıktığında insanlar maske taktı ve dikkat etmeye başladı. O dönem biz ülke olarak Covid-19’un önüne geçmeyi başardık. Şu an halkımız, ne günlük vaka sayılarını ne de ölümleri ciddiye almıyor. En büyük tehlike de bu” diye konuştu.
Neden kişiden kişiye değişiyor?
Kovid’in seyrinin kişiden kişiye değişmesinin nedenini de açıklayan Prof. Dr. Sakarya, “Bunun genetik yatkınlıkla ilişkisi var. Mesela bazı hastalar geliyor. Ailelerinde Kovid’e yakalanıp kurtulamayan kişiler var. Hastalığı çok hafif seyirle bile gelse, aşı da yaptırmış olsalar o kişiler hayatını kaybedebiliyor. Ailede Covid nedeniyle ölmüş anne, baba, kardeş varsa hastalığa yakalanan kişilerin çok fazla dikkatli olması gerekiyor. Bunun nedeni tamamen genetik yatkınlık” şeklinde konuştu.