40 yıldır, yemek borusundaki kaslarda gevşeme bozukluğuna neden olan ve Akalazya olarak bilinen hastalıkla mücadele eden 76 yaşındaki hasta, bugüne kadar pek çok yerde farklı tedaviler denemesine rağmen sonuç alamadı. Sadece sıvı yiyeceklerle beslenmesine rağmen yutkunma güçlüğünün oluşturduğu fiziksel ağrılar nedeniyle yıllardır kalitesiz yaşam süren hastanın, Türkiye ve İngiltere de dahil başvurduğu sağlık merkezlerinde kalıcı bir tedavi sağlanamadı. Hastaya son olarak bu hastalıkla yaşamayı öğrenmesi gerektiği söylendi.
Tavsiye üzerine Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran ve kısa bir süre önce Op. Dr. Ahmet Soykurt tarafından ameliyat edilen hasta, 40 yıl sonra sağlığına kavuştu.
Akalazya on bin kişide bir görülüyor
Genellikle mide bulantısı, kusma, kilo kaybı, göğüste yanma, ağrı ve baskı, yutma güçlüğü, ağza yemek artığı ve acı su gelmesi ile belirti veren Akalazya, ülkemizde on bin kişide bir görülüyor. Nadir rastlanan bir hastalık olması nedeniyle tanı koymada güçlükler yaşanabiliyor.
Ameliyatta başarı oranı yüzde 95’in üzerinde
Tedavide ilaç, botoks enjeksiyonu ve yemek borusunun alt kısmına balon yerleştirme gibi yöntemler kullanılan birçok hastada şikayetlerin bir süre sonra geri geldiği biliniyor. Kesin ve kalıcı tedavinin ameliyat olduğunu ifade eden Op. Dr. Ahmet Soykurt, az sayıda cerrah tarafından kapalı yöntemle gerçekleştirilebilen ameliyatın başarı oranının, yüzde 95’in üzerinde olduğunu belirtti.
Sadece sıvı gıda değil, yumuşak gıdalarla yeni başlangıçlar
Ameliyat sonrası hastaların birkaç hafta daha yumuşak yiyeceklerle beslenmeye devam ettiğini belirten Op. Dr. Ahmet Soykurt, iyileşme süreci sonrası yaşam tarzı haline getirilmesi gereken alışkanlıklarla ilgili de bilgi verdi: “Hastalar, ameliyat sonrası bir süre daha yumuşak gıdalarla beslenmeye devam edip, ameliyat kaynaklı iyileşme ile katı gıda tüketimine başlayabilir. Katı gıda tüketimi ile yiyecekleri iyice çiğnemeyi, yavaş yemek yemeyi, yemek beraberinde bol su içmeyi alışkanlık haline getirmeleri gerekiyor. Geç saatte yemek yemekten kaçınılması gerekiyor. Yatarken yüksek yastık tercih edilmesi önem taşıyor. Ayrıca ameliyat sonrası yıllık takiplerin ihmal edilmemesi öneriliyor.”